Ayı Ve Gülhem ayı, hem ben yaşıyorum buralarda sularım kesiliyor bu yüzden bir söz söylemeye göreyim çarpı çeklilyor yüzüme bir çizgi daha taşımaya gücüm yokken yine de pısmıyorum taşın altına gül derken, yapraklarında pembeleşemiyorum külleniyor yüzüm, karalanıyor üstü kapalı bir duaymış gül Tanrı’nın gönlüme bıraktığı duvarları yıkık bir ev önceden öngörülmüş bir hayat ayı çiğniyor gülü eziliyorum ayak altında dağlar inliyor acıdan, ben inliyorum çocuklar eziliyor arada görmek istemiyorlar çıplak ayaklarımı sürüyüp geçiyorum bakışlarım soyunuyor güneşinden buz tutuyor elim ayağım duyuşlarımı tokatlıyor ayı pençeleri şiir düşüyor elimden gerçeğe kalem yalnız kalıyor başkaları topluyor şiir kırıntılarını bir duyuş görmeyeyim bakışları yerde ayının çiğnediği gülleri topluyorum yetiştiriyorum son yağan yağmura bir rozet gibi geçmişimi takıyorum yakama utanmıyorum yaşadığım çıkmaz sokaklardan ayı kalıyor uzakta seyrediyor ayağıyla çiğnediği ormanı bulamıyor yüzünü yıkayacağı dereyi depremiyle dağlardan yuvarlanıyor taşlar kör gözleri kalıyor elinde 20. 5. 2013 / Nazik Gülünay |