Şahadettin Çocukları..
I—
Hava saldırısı Samyeli gibi esiyor çölün ortasındaki kadim şehirlere Vurulan kentlerim, Yerle yeksan olmuş harabe sokaklarım, Adı silinmiş caddeler ve bulvarlarım, Beş vakit ezanla şereflenen minarelerim, Hüzün ve dua ile sınanmış bakışlarıma benziyor tıpkı Sanki Moğol istilası ve bu istiladan çığlık çığlığa koşan çocuklar Hepsi baldırı çıplak ve üryan, sesleri gökyüzünü deşiyor, Her birinin yüzünde ayrı bir dehşet sahnesi Kimisi kaybettiği anne ve babasını arıyor Kimisi de henüz tanımadığı ve anlamını dahi bilmediği Ölümü bekliyor. Hey!! Hakkın çocukları ve merhamettin sembolleri Vurulurken, gözlerim nisan yağmurları gibi durmaksızın akıyor, yüreğim hiçbir hikter ölçeğinin ölçemediği kadar sallanıyor, fren balataları gibi sökülmüş dimağım ise en suskun halinde, kıyıya vuran sessiz dalgalar gibi hışırtı çıkıyor içinden sadece. ve kimsesiz sokaklar kadar çaresiz izliyorum bu ezberlenmiş senaryoyu ve ölen şahadettin çocuklarını. II------ hava saldırısı, Kadim sokaklar tıpkı cehennem gibi Yemin içmişler legal katiller taş üstüne taş kalmayacak Bütün çocuklar ölecek Çünkü yaşayan her çocuk onlar için bir tehtid oysa;her çocuk sıkılmış bir yumruk gibi Yaka paça boğazlarına yapışacak Hesap soracak elbet hesabın sahibi hakkın nefesinde.. Bunu çok iyi biliyor dikta bir rejim ve faşist bir iktidar. Filistin’de Suriye de yani bütün Mezopotamya da Çocukları acımadan biçen faşist iktidarların nasıl helak olduğunu anlatır bize hakkın kitabı anlatır bize tarih ve mazi anlatır bize yeni doğan her çocuk anlatır bize her hava saldırısından sonra ölen çocukların tebessüm eden gözleri III--- dün kuşluk vakti yine; bir hava saldırısı kaçışan çocuklar var sokaklarda biri yerde barut kokusuyla nefes nefese yanakları kıpkırmızı al bayraklar gibi kanlanmış henüz ölüme meydan okuyor başında ise toz duman içinde kalmış sisli bir adam; sonradan öğrendim babası olduğunu sımısıkı kavramış yenleri yırtık kollarının arasına gözleri özgürlüğe öyle aç ki tek damla göz yaşı yok gözlerinde sadece kupkuru dudaklarının arasından iki sözcük beliriveriyor, ‘’şahadet getir şahadet getir’’ Bir iki salladı sonra çocuk kollarının arasında gözlerini yumdu cennet bahçelerine.. IIII---- Bu hikayeyi izlerken utkum kesilmişti Dakikalarca ağladığımı anımsıyorum. Şimdi yazarken de yüreğim bir mermi parçası kadar sivrilmiş öyle yontulmuşum ki kabına sığmayan bir adamın düşünce dünyasındayım düşünürken genzimin arasına sıkışıyor dualar.. ’’elbet beklenen gün gelecektir Sınırsız topraklarım ve mavi sema Çocuklarımın gözlerinde yeniden doğacaktır’’’ 6 Mayıs 2013 kadim bir şehirden.... |
elleri kan barut yürekleri taş Allah korkusu bitmiş
yürekleri buz sadece erk ve petrol ve hakimiyet peşindeler
yaşamak içinmi hükmetmek için zülum içinmi bu kıyam lar
ne yazıkki çocuklar oyun çağında cennetteler çok hassa olduğum konu
kaleminize sağlık saygı ve selamlar