haydi al kendini vur harmana güz oluyor bende sabanın ucunda naçar kasım sabahı çığlıkla savuruyor yangın yüzünü
baktım kıraçtı seninde bakışların bir başına gelincik gibi kanakandım çoraklığının içinde
ne deyim dolupta yağmamak var yağıpta akmamak karışıp derelere
besbelli uzak bir geçmişte geçmiş dediğin öyle bulutumsu değil mağara duvarı resimlerinden az önce belki ateş bulunalı bir kaç bin yıl
hala aynalı cam şişenin içinde gaz yağı ince boyunlu dik geniş karnında sıcacık alev diliyle yalanırken işte
kıvrılır üç beş çocuk kocaman gözlü kavruk tenli ırak hanede
ne demekse yoksulluk
heralde uyuşması dizlerin heralde büyüdükçe ıraması karatahtada ak tebeşirin tozunun savrulması ücra köy yollarına
nereden gelmişse pili ağırlığınca altın eder bir radyo yaşamak gerek ajanslardan arta kalan zamanda yunaytıt pres interneyşınıldan gizli yokmuşcana yüzümüze çarpan kapı yokmuşcana kuş sesleri börtü böcek yokmuşcana memleketimin masalsız uyutanları köçeksiz davulsuz zurnasız oynatanları efektlemek gerek barones kim vurduya gitmesin.
hey gidinin horantası dalga sesini ilk radyoda duydum ben çıplak ayaklarım üşüdü boğuldum öykünmekten
gün büyüdükçe adına hafta uzadıkça ay serpildikçe yıl koydular çulumuzu çaput yapıp anam bağladı gül dalına sızılandı dilek dilek ağlandı dua dua yetsin diye karanlıkta kına kına türküler
yer demir gök demir bir kolunda kavga bir kolunda kimsesiz hep halay sonu kısa çöp
dönendikçe devran çarkından çalabından ol demeyle olunmuyor mendil elde öl demeyle ölünmüyor kör döğüşte bıyığı yeni terli ağam hızır dar zamanda gerek ilyas ahrette
san sen seni gül dalı erenler makamından merhaba de medet de hu
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
kıraç geçmiş şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
kıraç geçmiş şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
demek ki insan,kaç yılı eskitse ve yeniden cilalasa.. demek ki insan ister doğsa, ister ölse ve ister dirilse defâten .. demek ki, "o kıymık" ne bir orman ne bir kül.. kalıyor öyle , hiç iyileşmeyeceğine emin olduğumuz bir kağıt kesiği gibi adamın (hayır hayır kadın-lar!-ın) birbirine çok benzer parmak uçlarında.. parmak izlerinde.
çok beğendim...