hep Ferahi çalardı kırkbeşlik lehçesi sundurmada yanmış misal akardın içime haziran henüz kavgalı değildi ekimle o vakit sessiz haykırırdım gözlerine değince ’ kara göründü’ envâi karanlıklara âşina yanlış notalara basar gibi yokluğun, varlığın elestiydi ya ’kınalı yapıncak’ derdim bir replikten intihal edip ya ’bitli ferace’ bilmezdim ki aşk evrensel taşikardi
eşiklerde sürünürdü kıskançlığım bilsen kaç yalancı pandomim eskittim oysa mars’a dek senindi tüm planet bana uçmayı sen öğrettin
sevmezdim siyahı hiç seni tanıyana dek kitaplara saklardım rimelleri annemin gözlerini karartıyor diye yirmi dört nisan gibi yürürdüm özgürlük kaygısı taşımadan, dik esaret tabelada henüz koyu gri gök
yağmurlar yağardı yine maşrapalarla yıkanır yüz zaman, sedirde oturan halı gibi dümdüz şiirler aptaldı şâirler ağır hasarlı ayakkabı çamuru gibi bir şeydi aşk kurumadan eve girmesi yasaklı
otuz yıl sonra da büyümüyor insan hâlâ saf düşlerin bahçesinde otluyor hâlâ safkan lirizmin kollarında yaylım ateş
aşkla halvetlik iki yakası bir araya gelmeyen müşebbek!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Müşebbek şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Müşebbek şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
enva i çeşit şiirler arasında dolaşırken nedense bilmem kendimi hep size ait bir şiirin tam ortasında buluyorum.. diğer bütün şiirler beni bu sayfaya taşımak için bir sebepler zinciri oluşturuyorlar ve bende asılıyorum eteklerine..
otuz yıl sonra da büyümüyor insan hala saf düşlerin bahçesinde otluyor...
Büyümeyen çocuk saflığında olan seven sevilen yüreklere selam olsun dedim betimlemeler vurgular ve imgelerle dantel dantel örülmüş ne güzel bir şiirdi sabahın ilk saatlerinde yüreğime düşen... Saygımla şairim...
otuz yıl sonra da büyümüyor insan
hala saf düşlerin bahçesinde otluyor...
şiirsizsiniz...