şimdi diyorum alsam seni şöyle sol yanıma dudaklarından assam müreffeh bir şarkıya sen parya bağlasam gemileri diline çözsen ellerini rüzgârdan var ya
kaldırım serçesi demiyorum artık sana öğrendim, oportünizm aşka şifa vermiyor diye avuçlarda yalan yüzdürmek ki; bu kaçıncı boş sefer karadan uzak kaçıncı hazerfen nümayiş her nefeste bir gong daha vuruyor, bak daralıyor zaman çek yakamdan ellerini gurur - duymuyor - duymuyor sevdaçiçekleri kuruyor
oysa her gün yeni bir ses ıslatıyor kulaklarını o dudak okumayı, kelimeler yüzmeyi bilmiyor ben yeşil gözlerinde kağıt bebekler öldürüyorum o ise çiçekleri kurumuş seviyor
sen k/uyruğunda saadet uçurduğum ülke duymazdan gelme bilirsin her şeyi uğrunda en çok yazılan kadınsın nihayetinde iki yanı paslı bıçaksın kes kurtar göbeğimi
kuşlar diyorum, sırdaşın senin denizler evin ben seni çözerim aslında yüreğimde bilmece olmasa ismin sevmek hukuk tanımaz ülke paraşüt açmak yağmura düşerken tutunmak rastladığın ilk dala çaresizim diyorum anla
sen çariçe sen parya bir gün hiç iz bırakmadan öldüreceksin beni!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Parya şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Parya şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Dikkat; bu bir Serhat Akdeniz şiiridir ! Çarpar, içine alır çıkamazsınız çıksanız bile sarhoş olduğunuzdan yardıma ihtiyacınız mutlaka vardır ... selam ve saygımla
O kadar güzel bir şiir ki , ne denilse karşılığı olmaz ...Cem Adrıan'a ait "Sessizce"' gibi sadece hissetmek gerek ki sizin gibi duyguları konuşturan biriyle paylaşmayı uygun gördüğüm sözler şiirinize istina :" hala saklı bir yerde o görmediklerin o bilmediklerin, içimdeki acılar... hala kaldı bir yerde o hissetmediklerin, hiç sezmediklerin, içimdeki aşk... geçmişi hatırlatır... hatırlatır bu yağmurlar... bu yağmurlarda kaybetmiştim seni. ve karanlığı hatırlatır... hatırlatır bu rüzgarlar... bu rüzgarlar alıp gitmişti benden seni. ve şimdi sokaklar... sokaklar yalnızlığa çıkar... yıldızlar gökyüzüne... gece olunca bişeyler çöker yeryüzüne soğuk ıssız sessizce... neden hep pencerede bekleyince daha çabuk gelir sanır o bekleyenler... neden o kaldırımlarda yüzlerini göremediğim insanlardan biri sanırım seni sen bilmezsin... bilmezsin nasıl olur insan nasıl olur aysız gece yalnızken... üşüdüğünü sanırsın aniden, ağladığını duyarsın birinin içinde hıçkırarak sessizce.. ellerin... ellerin... ellerin cennetimdi benim... gözbebeklerinde kendimi görmek istedim... istedim bir sabah... güneş doğarken güneşe gülümsemek, güneş batarken başımı omzuna dayayıp, kapamak gözlerimi dünyaya... kapkaranlık bir gecede saçların ellerimde, ay ışığının ışığı yansırken kirpiklerinden yüzüme... sabaha kadar yanında uyumak isterdim bir gece... sessizce..."
Çarpar, içine alır çıkamazsınız çıksanız bile sarhoş olduğunuzdan yardıma ihtiyacınız mutlaka vardır ...
selam ve saygımla