Bizim aklımıziç/inden çıkamazdık örümcekler sarkardı düşünce tavanlarından fareler düşerdi karyolamıza y/atardık d/üzgündük bir türlü yapamazdık oturup kalkacağımız y/atağı dicle fırat akar dizelerden aşk bile eşkiya adıyla anılır unutturulur y/anımzdan akan nehirler nasıl da yalnızdır kızılırmak cümle gözyaşlarımız akar ordan kurutulur an hiç düşünmezler gerçek nedenleri neden bunca yalnızdır kentler boşaltılır y/arsızlar suçluları ininde bırakır bir yerden bir yere taşırlar kanlı ellerini ölüm taşırlar ülke ülke ev, ev toprağı çoğalır ağaların kimse görmek istemez toprağın sahipleri dağlara çıkar ya da çıkartılırlar şehitler gönderilir evlerimizin önüne analar ağlar sonra kullanılırlar atılmak üzere kirli bir mendil gibi barış diye uçurulan beyaz güvercinler uçuranların üstüne işerler şehit kanlarını bir yerde değil kardeş! dört bir yanda yanar ateş Artvin’de Antalya’da İstanbul’da’ farklı değil toprağın yok olması buralarda eşkiyalar yetişmez ağalar palazlanacak! didinir uğraşırdık kalem, kitap verirdik çocukların eline flimlerde görürlerdi silâhları bir de askerlikte! bizi akiller düşünemez bizim aklımız gerçeğe erer silinen T.C’ lere barış naralarıyla sokulmak istenen savaşa! 20. 4. 2013 / Nazik Gülünay |
canı gönülden tebrikler kaleminizi
kutluyorum saygılar sunuyorum..