ViranŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Belki; ezilmişliğinden di, ayrılık adının yüreğine hançer oluşu..
sevgili;
kurudu yaprak döken yanımız geçmişin tozlu sayfalarıyla beklerken sen, kar düşmeyen kentte ben güneşten medet umar ömrümün üşüyen zamanlarını ısıtır içimden doğma sana olan yangınından olma alevleri küle çevirip savuruyorum bir bir sustuğum toprakta filizlenemiyor cümleler alıp başını gidiyor yoksul diyarlara say ki; anne karnında çekilmiş siyah beyaz fotoğraf gibi gölgemiz var ile yok arası gibiyiz düşmedi dudak boşluğundan dilin ucundaki kelimeler ki sevgi arası harfler boyun eğsin ten yarasına alacalı rüyaların ülkesiydi gözlerin aklımın en ücra köşelerinde gezinirken ismin boydan boya çiziyorum yankısı kesilmiş gülüşleri firari uykularımdan arta kalan zamanlara tut ki ; hiç sevmedik bizi taşa toprağa dönsün ki yüreğim yazmaktan hiç vazgeçmedi kalemim ve boyun eğmedi şuursuz şiirlere tanıdık acılar şimdi gel zifir kokan sevdam gel gör tuz bastığım aşk-ı viraneni s.ç |