21
Yorum
21
Beğeni
0,0
Puan
1258
Okunma

anlaşılmaz sözcükleriyle gelirler
anlamayız
değildir dilimiz
Yunus’u dinlemezler
çiçek bildiğimiz çiçek değildir
dağlarda ovalarda açmazlar
kristal vazolarda saptırlar
evrilir çevrilir söz
taş aralarından mağmalardan geçer
püskürmez tanıdığımız bir dağdan
bakmayız
faltaşı gibi açılmış gözlerle
yolumuza akmaz
kuru kütükte yapma çiçektir
sözde narindir yapısı
suya sabuna dokunmaz
bilmediğimiz dağ diplerinden geçer
mazi yüklü kervanlar
amaç budur aslında
birbirinden bağımsız dökülsün de sözcükler
bir anlam üretmesin feveran
kapalı gözlerin açılacağı
aynı masada
bakışları birbirinden kopuk
doğuyla batı gibi
ağıtlar duyulmasın
tutuklansın gözyaşları
kapalı kapılar ardında kalsın gizler
bir ululuk yüklensin
yıkılacak putlara
debelenirken üstünde çoluk çocuk
kapımızın önündeki toprak
taşeronlaşsın, işçi satılsın
denilsin güzel öldüler
boğarken cellâtları
ey kuş!
en tepesine yapmışsın yuvanı kavakların
ışıl ışıl baltalarıyla geliyor katiller!
17. 4. 2013 / Nazik Gülünay