AĞLAYANLAR DEĞİL, AĞLATANLAR YERE EĞMELİ BAŞINIAh be çocuk! Hep böyle gidecek değil ya… Elbet bir gün kuruyacak gözlerinin yaşı Mutluluklara dönüşecek yüreğinin o hüzünlü telaşı Elbet bir gün Mutluluk renginde tebessümler işlenecek senin de dudağına İşte o gün Sen “Seni seviyorum” dediğinde O da “Ben de seni” diye fısıldayacak kulağına İşte o gün Aşk nefes nefes sararken seni Vuslatın gözleriyle göreceksin Bakışlarında baharlar taşıyan birini Ne olursa olsun Sana can verenin hatrına Sabrı yazmalısın hayatın her satırına Üzülsen bile küsmemelisin hayata Vefasızlara kızıp da aşka kahretmemelisin Aşka kahredip de Yüreğini azletmemelisin Vefasızın biri yüzünden, soldurmamalısın bütün sevinçlerini Bir gün gelecek, elbette birisi anlayacak sevdiğini ve sevildiğini Bir gün çocuk, elbet bir gün Ebediyetin dudaklarıyla öpeceksin aşk ile parlayan gözleri Ey! Hüzünlü gecelerin boynu bükük çocuğu… Bir gün, elbet bir gün Yüreğinde sevinç sevinç yeşerecek aşkın tomurcuğu İşte o gün Aşkın adaleti ve aşkın asaleti adına Kavuşacaksın “Bir ömür” deyip de ant içeceğin insana Bekle çocuk, sabırla bekle! Bir gün gelecek Beklediğin de gelecek Karanlıkları aydınlatan nurlu ışıklar gibi Ve saracak yaralarını Ab-ı hayat kokulu sarmaşıklar gibi Yani çocuk İster koş, ister yürü, ister emekle Ne yaparsan yap, nasıl yaparsan yap ama bekle... Nasılsa bir gün El ele tutuşup ruhunda taşıdığın umutla Geride bırakıp bu çocuksu yaşını Gizlemeyi öğreneceksin gözlerinin yaşını Ve diyeceksin ki "Ağlayanlar değil, ağlatanlar yere eğmeli başını" İHSAN TURHAN İHSAN TURHAN - 10 NİSAN 2013 ÇARŞAMBA saat 15 50 |
mısralar arasındaki kafiye serbes şiirin akışını dahada tatlılaştırıyor
tebrikler teşekkürler selamlar