Yerdeki çiziklerbir sokağımız vardı bizim, bir duvardibimiz önümüzden geçerdi kasabalı kimi selâmlardı kimi selâmsız adımlardı yolu yol da elli metre kadardı gerisi görüntü alanımızdan çıkardı kimlere neler söylenmezdi ki orda öğrendik dedikoduyu aslında herkes kendince güzeldi kimi dar etek bulüz giyerdi kimi bol şalvar, başında atkı bastonla geçerdi bir dede gülümseyerek geçerdi ebe muzurluk bizdeydi elimizde annemizin başladığı kaneviçe işi gözümüz yolda arkamıza atardık geleceğimizi güneş kaynarken beynimizde gol atardık kendimize oysa erkekler oynardı futbolu küfürleri kalırdı bize inekler geçerdi aynı yoldan arkasından pisliklerini duvara yapıştırırdık onlar batıra batıra geçerdi sokağımızdan bizler güle güle dökülürdük yerlere hiç düşünmezdik bizi kim toplayacak şu bok gibi düştüğümüz yerlerden bir kocaydı bize çizdikleri gelecek bir ev, pencereden bakmana izin çıkmayan annene ayda bir gideceksin onlar da öyle sık gelmeyecek kendimize gülerek geçti gençkızlığımız yoktu şimdiki aklımız bir karış havada değildi ama yere çizikler atardık yıllar sildi süpürdü o sokak ne yazık ki duruyor yerinde daha da sıkı bağlandı kızların başları onlar bizim gibi sokakta oynayamıyorlar etekleri yerlere değiyor biz giyerdik yine de minileri görmezden gelirdi babamız 2. 4. 2013 / Nazik Gülünay |
Keşke daha aydınlık yarınlara uyansak.
Sevgiler alkışlar İzmir'den..