Mendil Satan Çocuklar!
Bir kere ıslanınca İstanbul’un yağmurlarında
Ne kadar kalın ip kullanırsan kullan; Ruhun, astarından başlıyor yırtılmaya. Dişlerinin arasından sızıyor acıların Mevsimin güzünü beklemeden, İçinden bir yaprak kopuyor hep. Fazla değil, birkaç zaman sonra Gözyaşlarının içinde secde ettiği, Sancılı bir mabet oluyor gözlerin. Sonra çok kancık kahkahalar yükseliyor, Katran karası fabrika dumanlarından. Çoğu zaman unutmak istesen de Unutturmuyor hiç mendil satan çocuklar; Ne kadar ağlaman gerektiğini. |