MELİKE
Bana sevdiğini söyle
Yağmur sonrası, Kaleme konan öpüşlerde, Memalike razı bir melikeyim. Gece, dudağındaki sanatsal yoğruluş. Sesin, Leyla’yı sorguladığım lütufkar bir dokunuş. Bu yüzden yazıyorum sana. Her satır, Çan seslerinden kaçıp, Minare gölgesindeki güvercinlere sokuluş. Soluklanmak için, Dudak kıvrımından geçip, Kaburga kemiğinde,ebedi bir var oluş.. Bana sevdiğini söyle Söyle ki Balıklar denizden haber alabilsin. Birlikte dolacağımız herhangi bir okyanus, Taşlanmış bedenleri kusarken sahillerden, Beni senin dalgalarında doğuran çocuk, Uçurtmasına gökyüzü açabilsin. Söyle ki Renkler, grinin tahakkümünden çıkabilsin. Ve sakın gözlerim kapanmadan güneşe, Bana git deme, Yollar, Taif’in taşları gibi oturur yüreğime. Bir adım ötesi Filistin olur, Bir adım ötesi Gomore. Bana,ismimi söyle isminle birlikte ve sakın bir mezar taşında ismimi görmeden Bana git deme Çünkü Gözlerim, sensiz gittiğim antik bir şehirde Güneşi doğduğu yerden batırır. Avuçlarına bıraktığın kadın, Fahişelerin ruj bulaşmış dişlerinden, Bedenine haklı kirlenişler çıkarır. /Unutma ki Fahişeler de utanır boynundaki günah izinden. Gözyaşı, takma kirpikleri de ıslatır Hem de en gerçeğinden./ Bana selasız bir seher söyle Söyle ki Gözlerine çaldığım fesleğen, Adaklı duvağını saçlarıma bağlasın, Ezanla birlikte ve Bülbülün sesi, Nedim’i yeniden donatsın. /Ki bülbüller Seheri gül duasıyla beklerken, Hz. Hatice’den aşk dilenirler…/ Bana en sevgiliyi söyle Söyle ki Gönül hanemde baki bir isim kalsın Ve Yeniden yazılsın,aşka dair masalsı şiirler, //Ben, Bedir kuyularını bekleyen bir fener Sen , Uhud tepesini gözleyen bir meridyen Hoş geldin Ey Sevgili Artık tüm yollar şehrine açılan gülşen Tüm yollar tastamam sen.// |