ÜÇÜNCÜ PERON
Sana ilk defa üçüncü peronda “gitme” diyememiştim
Bir Şubat ayıydı, Başkent her zamankinden daha kalabalıktı Yolcular son sigaralarını içiyordu Ben senin gidişine şahitlik ediyordum son defa Son defa “ hoşça kal” diyemiyordum Son defa gülümsüyordum insanlara usta Son defa umursamıyormuş gibi yapıyordum… Ben ilk defa üçüncü peronda ağlayamamıştım karşında İlk defa canım yanarken gözlerimi kaçıramamıştım gözlerinden Ki gözlerim gözlerinde koybolurdu… Atlar dizginlerinden kurtulurdu... Sana ilk defa üçüncü peronda söyleyememiştim gerçekleri Seni kaybetme korkusundandı belki… Belki aşkı sensiz yaşamaya alışmış olduğumdan… Sana ilk defa üçüncü peronda “beni unutma “ diyememiştim “ unutursan ölürüm” zannetmiştim.. Bilmediğin çok şey var usta Her sabah kampüs durağındaki karşılaşmalarımızın Akşam üstü o çay bahçesinde aynı masaya oturuşumuzun Ve hiç göz göze gelemeyişlerimizin bir tesadüf olmadığını da söyleyememiştim… Bir de yazdığım şiirlerde adını söyleyemeyişim var tabi Bu yüzden hep başım önde yürüdüm Sen bana kalem oldun Ben sana karmaşık bir oyun... / Neden gittin be Usta Tam da biz diyecekken Neden gittin… Şimdi senin gidişine bağlıyorum tüm çıkmazları Sınır dışındaki tüm iç savaşları... Senin cephe aldığın dünya düzenine alışmasaydı çocuklar, Okuduğum kitapları sorgulamaktan korkmazdım. Böylesi saklanmazdım gölgemden Kontur gerilla yalanlarına bile inanmazdım Sigaraya da başlamazdım Gece vardiyalarına da… Bilmediğin bir mesele daha var aslında ama Dilim varmıyor usta Nasipse bir daha ki mektuba… Hatırlarmısın Bir eylem arbedesinde, Dudağından sızan kanla yazmıştın adımı duvarlara Teklik birinci şahıs aitlik ekini unutmuştun Ya da taammüden yok saymıştın. Dudağım her kanadığında, Şehrin tüm duvarlarını yıkasım geliyor usta Dellenesim geliyor… Tüm dağları delesim geliyor tırnaklarımla… Sen üşüyorken üçüncü peronda Ben ilk kez uyuyamadım diazem damarlarımda Durdurulmaz bir dikteyle ayrılığı emrediyordu Eylül Senin yerine ben asılıyordum usta Ama neden ölemedim hala Ölemedim madem Neden dalamadım hayat denen kavganın ortasına… Beyaz gömleğin Ve gül buğusu gülüşlerin... Allah beni ıslah etsin Unutamıyorum diyorum usta… Unutamıyorum... / Kanımda fitili ateşlenmiş tonlarca dinamit var sanki Tuhaf belki ama Kendi kanımdan korkuyorum son zamanlarda Bu yüzden nerde bela varsa dalıyorum ortasına Nerede ölüm varsa Ben oluyorum orada... Saat 23:45 usta Yine sustu bu kahrolası şehir Sustu sloganlar Sustu dil… Biliyorum “ yazma artık” diyorsun içinden “Yeter “ diyorsun “Sus” diyorsun… Ayrılığın üstünden on üç sene geçti Her sene bir öncekinden beterdi… Sen beni hiç bilmedin ki usta Üçüncü peronda neler olduğunu da Bir ömür bir davanın peşinde bitti Kronik bir aşkın elinde telef olup gitti / Üçüncü peron Hasterin kol gezdiği Kavgamın geldiği son Yalnızlık indi bindiğin otobüsten Aklımdan isyanlar İntiharlar geçti gönlümden _ Üçüncü peron Hasretin kol gezdiği Kavgamın geldiği son. |