henüz ismini koymadığım bir sokaktayım geceyi sarıyor yine akşam kuyruğuna yapıntı uykularda dağılmış yataklar bedenim ter kokusu tortusu emeğin bedenim ne de çok yorgunuz seninle yaramdaki yaşlı kabuğun içinde
II
nevniyaz serseriler dolanır çapaklarında aynasız bakışlar ki onlara bakmaz aynalar onlar aynalara değil önümü keser en irisi bir cigara sararım çekerler dumanın en gencini daha da yaşlanmak için akşam da çok beyefendi bugün hem akşam hem duman hem zıvana hem ana hem baba hem sokak bir de hem çapak
oralarda bir hikaye duymuştum evvelce iki kadın öpüşürmüş vaktiyle ikisi de birbirinden şahane sonra göçüp gitmişler uzak ülkeye bizimki hazır değilmiş böyle şeylere anlattık, dinleştik güle güle
yeni pabuçlarımı bıraktım birine ben eskilerini aldım zaten dar geliyordu zaten sıkıldım, güle güle !
III
ahh, saçların kızıl olmalı kucağında yeni bir taze belki hamilesindir de yenisine karnın büyümüştür karnının içinde olmalıyım karnının içi en masum ülke
cebimde bir avuç ılgıngar ve tereddütlü bir şiir çünkü Sabahattin Ali caddesinden dönmüşüm sola çünkü öyle bir cadde yok çünkü burası özgür bir ülke !
IV
sonra bir bildiri hazırladım ömrümün kağıt harmanıyla anlatmalıydım yaşlanmadan çocuklara sırt çantaları kendilerinden ağır çocuklara bir park dibi buldum içimi sansürlü haberlere bırakarak salıncak kuyruğunda üç beş sübyan sonrası maaş kuyruğu olacak ihtimalle çünkü sermaye uşaklaştırıyor emeği taklacı güvercinler var çünkü yayı kayıp okçular kurt izindeki katiller sarıyı, yeşili, kırmızıyı amerikan mermisiyle anlatanlar ve aleyküm selamsız adalet ve iman bekçileri ve parkların kepenklerini indirdiler ve kürtçe yabancı dilden sayılmıyor
V
yanağını yanağıma yanaştır sevgilim çünkü yanmalıyım organize bir aşk bu işlemleri uzun sürecek ve asgari ölüm indirimini hesaplayacak fahişe bir memur bulunamayacak devlet karhanesinde herkes kendi ölümünün derdinde
VI
henüz ismini koymadığım bir sokaktayım vakit epey geçe vurdu gece kuyruğunda akşamın kaldırım diplerinde sultan çiçekleri bir kadın kaldırın dedi : -kaldırın ve koparın gözümdeki çiçekleri sessiz ve derinden düştü ankesörlülere cevapsız aramalar bu sokak, jetonunu yitirmiş bir aşık olmalı zengin bahçelerinden bir itin uluması tüm dikenlerim diken diken ve çocukluğumu anlatıyor bir ulak
beni doğurmak için kaybetmeseydi bekaretini annem ben de anlatabilirdim, hiçbir günahın hiçbir kitapta yazamayacağını çünkü doğruyu söylemez tanrılar yoksa nasıl dolacak cehennemleri
VII
hasta bir tüfekten ateşler herkes kendini daha hızlı yaşamak için, gözlerini kapatarak çünkü hatırlamaz hiç kimse ingiliz bir kadının nasıl casusluk dersi verdiğini simokinle tuvalete gidenler silemesinler diye kıçlarını çocuk kefenlerine
VIII
henüz ismini koymadığım bir sokaktayım kapının kilidini değiştir sevgilim ben bir uyurseverim şartröz geceliğini giyme yanağını yanağıma yanaştırma çünkü yanmamalıyım, üşümüş olsam da
kulağımda bir it uluması çocukluğumu anlatıyor bir ulak hâlâ bu bir ihtilâm olmalıydı oysa
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Uyursever şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Uyursever şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
yanağını yanağıma yanaştır sevgilim çünkü yanmalıyım organize bir aşk bu işlemleri uzun sürecek ve asgari ölüm indirimini hesaplayacak fahişe bir memur bulunamayacak devlet karhanesinde herkes kendi ölümünün derdinde...
yanağını yanağıma yanaştır sevgilim çünkü yanmalıyım organize bir aşk bu işlemleri uzun sürecek ve asgari ölüm indirimini hesaplayacak fahişe bir memur bulunamayacak devlet karhanesinde herkes kendi ölümünün derdinde...
şiir olarak çok güzel ama bütünsel anlam olarak baktığımda bazı kısımlarını çok haklı buldum ve sevdim ama bazı kısımlarını sakıncalı buldum kendimce ve ne yalan söyliyim sevmedim:) bunu da senin yorumlara ve eleştirilere hoşgörünü bildiğimden rahatça yazıyorum ırmak. yoksa sessizce okur giderdim..
örnek verecek olursak; cebimde bir avuç ılgıngar ve tereddütlü bir şiir çünkü Sabahattin Ali caddesinden dönmüşüm sola çünkü öyle bir cadde yok çünkü burası özgür bir ülke !
buraya bayıldım...
beni doğurmak için kaybetmeseydi bekaretini annem ben de anlatabilirdim, hiçbir günahın hiçbir kitapta yazamayacağını çünkü doğruyu söylemez tanrılar yoksa nasıl dolacak cehennemleri
az önce yazmayı unuttuğum büyük teşekkürümle başlayayım bu seferle orası da şiirin bir damarı aslında burnuna siyaset kokusu geldiyse hele burada tanrılar derken Allah'tan bahsetmiyorum tabiki yada kitap derken kutsal kitaplardan şöyle açıklayayım : yasalar ve suçlar , yani bir nevi günahlar bizi yaşarken yöneten tanrılar yani umarım anlatabilmişimdir
evet haklısın açıkcası ben de teknik anlamda eleştiri beklerim,ki gelip de insanlar "aa, neden üzgünsüün" falan deyince de gıcık oluyorum.."şiir işte ya hu" diyesim geliyor.. :)
burda belki kendimle çeliştim..ama sevdiğim ve saygı duyduğum bi şairsin,düşüncemi belirtmek geldi bu defa içimden..teknik olarak çok sevdim şiiri, dediğim gibi..
ama "hiçbir günahın hiçbir kitapta yazamayacağını çünkü doğruyu söylemez tanrılar yoksa nasıl dolacak cehennemleri"
bu kısmı anlayamadım ırmak,ki şiirin geneli itibariyle de sanki çelişiyormuş gibi geldi..
"beni doğurmak için kaybetmeseydi bekaretini annem ben de anlatabilirdim, hiçbir günahın hiçbir kitapta yazamayacağını çünkü doğruyu söylemez tanrılar yoksa nasıl dolacak cehennemleri"
tabiki hoşgörü, eleştiriyle yücelir insan ama genelde teknik manada eleştiri beklerim burada anlama bir eleştiri var bu da benim suçumdur tabiki yeterince anlatamadığım için
alıntıladığın satırın hangi kısmını sevmedin küsss anne ve bekaret kısmı mı? yoksa kitap ve tanrı kısmı mı? yoksa her iki kısmı mı?
henüz ismini koymadığın sokağını tanıyor ve biliyorum ırmak dostum. hatta şiiri okurken o sokağında dolaşır buldum kendimi. jetonunu düşürmüş ankesörler hep çalmış da sen geldiğinde susmuş gibiydiler.. havada inceden bir yağmur..öyle saçakaltı filan aramadım.aramamda. şiirin sonuna gelene kadar ıslanmadık yerim kalmadı.. seni devrim sesli çocuk sahi,elimizdeki en küçük bilinçle köprüleri yıkabilmek miydi aşk?.. bunu bir dahaki şiirinde yaz bize.. şimdi sokağın sonundan çıkışa doğru yürüyorum uyursever çığlığınla.. ilk kaldırımına oturuyorum.kulağımda pankart türküleri. dışarda 'hasta bir tüfekten ateşler herkes kendini' 'ümitvar' doluşuyor her yanıma..sevgilerimle ırmak dost..
II ruhumuz öpüşürdü başkasındayken ağzımız . gülüşü çavlan fahriye geçerdi mahalleden ellerini saçlarında bulurdu yağız bey kapı önüne dizilmiş ayakkabılar gibi üşürdü aşksız evler
III kızıl uzuyor marsilya sabunu kokulu saçları şiirin çapraz bağlıyor ellerini uyursever her yeri öpülen bebek gibi öpülüyor heceler ey rahim çiçeği ey uçurum çiçeği ırmağa düşmüş şiir çiçeği bir iç çekme uzunluğunda küle dönüyor ciğerimdeki tütün
IV parka götürün acılarımı ellerimde salıncak izleri kürtçe ve her dilde öpsene beni
V yanağımı yanağında unut
VI -biri gamzeme çiçek diksin sonra gelip koparsın-
ip cambazlarını uyuturken kuytulara gaipten geliyor ırmağın sesi ahizenin diğer ucu kilitli kapı biraz kalp gürültüsü biraz sessizliği dinlemek gibi
"âh’raze! ahizeyi kaldırdığında konuş lütfen!"
VII hasta bir tüfek ya da kör bir bıçak hızlı yaşayıp genç ölmeli ingilizce değil fransızca sus beni
VIII sancılı bir rüyadan uyanamaz ellerin...
---
kalemim düştü.çıkamadım sayfadan. hep yaz sen. alkışlayarak çıkıyorum sayfadan. selamlar Irmak.
hepimizin yaptığı o kalemle sevişmenin süresini ayarlayamamak!
kendimden bilirim en çok bir türlü bırakmaz elini ki bitiresin...
bence elbet biraz dozu kaçmış ki; gidişat şahane iken hem de . bundan daha uzun da olur şiir fakat bu çok iyi anlatmış meramını ondan demek biraz da yani beğenimden...
henüz ismini koymadığım bir sokaktayım kapının kilidini değiştir sevgilim ben bir uyurseverim şartröz geceliğini giyme yanağını yanağıma yanaştırma çünkü yanmamalıyım, üşümüş olsam da
kulağımda bir it uluması çocukluğumu anlatıyor bir ulak hâlâ bu bir ihtilâm olmalıydı oysa
Irmak - Mart / 2013
Ustacaydı eser beğeni ile okudum ., Emeğini yüreğini kalemini alkışlıyorum Saygılar
çünkü yanmalıyım
organize bir aşk bu
işlemleri uzun sürecek
ve asgari ölüm indirimini hesaplayacak
fahişe bir memur bulunamayacak devlet karhanesinde
herkes kendi ölümünün derdinde...