bu sabah Galata*nın ayaklarındaydım taş duvarlarında gezindi ellerim. sağ yanağını okşar gibiydi parmaklarım, hani güneşi içtiğim. bir kaç basamak çıktım, t ı k a n d ı m, gözlerin takıldı boğazıma.
işte aynı bu soğuk duvarlar gibiydi, tam o sırada bir martı adını haykırdı, ne yana bakacağımı şaşırdım. uzun uzun seyrettim, hayalinle defalarca gezindiğim kuleyi, sen bilmezsin ama, kaç gece balkonundan yıldızları seyretmiştik. bu kez dirseklerim ağladı halime, çünkü artık en çok gözyaşlarım acıyor.
bütün düşlerim hava boşluğunda a s ı l ı
işte; ihmali süsleyip gözyaşımla, geri vitese takıp, yokuş aşağı salmak bir ömrü, olmadı. yanımdaki koltukta annem vardı.
hastanenin endamına kilitlendi gözlerim. evvel eski bilirsin şato merakımı, ve hatırlarsın atmak isterken kendimi, beyaz bir martının sesini giyindiğini. sürgülüydü pencereleri ve kahverengi panjurlu, belki bir azizeydim bahçedeki boş havuza bakışlarını daldıran, belki zır deli giyinmek için beyaz bir gömleği arzulayan. ama sen say ki yine o küçük kızdım, Peter Pan*ı g/özleyen, aslında bahçede hayal kuran bir zavallıydım, sensizlikten başı dönen.
göz doktoru gördüğün kadarı yeter dedi, bilirmiş gibi en son resmini retinalarıma çerçevelediğimi, anlayacağın bakar körlük, bu sevdanın gözlerime mühürlediği gözlük.
koro halinde yabani kuşlar çatıda, bir martı elips şeklinde dönüyor başımın üzerinde, yine yüksek, ve yine sessizce, hayra yormayacağım.
bana elli kez tembihleme, ezberledim; bir kahraman olmadığını çünkü sen aşktın...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
(.) şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
(.) şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Var ya aşkım kelimesini okuyunca neden bilmem bir samimiyet hissettim, içimden dedim ki sakın o hissettiğim samimi içtenlik şiirin sonunda ve ortasında kaybolmasın. Okudum bitirdim ve yine aynı düşüncedeyim..
bazen senin bir masal perisi olduğunu düşünüyorum ablam...öyle hoş bir yüreksin ki ve tabi yazdıkların da hep masal tadında ve güzelliğinde, içinde hüzün bile olsa...çok sevgimle,selamlarımla...
Allahtan düşlerin asılı ve hala sen görebiliyorsun.Bel kide kucağına düşeceği günü bekliyordur.Yine de şükret. Ya tamamen gözden kaybolsaydı. Doyamadan bitti şiir. Kutlarım hüzün akıtan yüreğini.
bana elli kez tembihleme, ezberledim; bir kahraman olmadığını çünkü sen aşktın...
..............................
Şairler düşlerinde engin maviliklere açılan, ya da kekik kokulu memleketimin dağlarına kadar uzanan bir dünya yaratırlar. O dünyaya hiç kimse dokunamaz. O dünya yürekte açan eşsiz bir çiçek gibidir. Hç kimse koparamaz,sadece uzaktan sevebilirsin onu.
İşte şiirinizde ben onu gördüm şair. Martı çığlıkları arasında yaşamdaan kesitler vardı. Gizli bir aşk vardı. Onun içindir ki herkes gibi bizde o dünyaya dokunamayız.Bu bir tembih değil ama bence aşktan uzak kalın :) diyemem. Fakat aşka tutulan hiç bir can iflah olmaz.
Şaire ve kalemine saygımla Tebrikler
Mavişcan tarafından 3/22/2013 11:34:35 AM zamanında düzenlenmiştir.
Anladım..Bu hususta aynı görüşte sayılırız. Aksini düşünemem de zaten :)
Evet şair, o sözünü ettiğiniz şiirleri ben de çok beğeniyorum. Fakat derin şiirleri dinlemek bile insanı yıpratıyor. Buna şairliğin ince dokusu diyelim. Vuslat ? Hakkında ki düşünceleriniz güzeldi. Daha doğrusu gerçek.
evet o dünyaya kimse dokunamaz, dokunmasın da zaten.. ve zaten aşk ulaşılmazlık değil midir? iyi bir örnektir rahmetli Didem Madak'ın şiiri "Siz Aşktan n'anlarsınız bayım" şiiri ve iyi örneklerdir Halil Cibran'ın May Ziyade'ye mektupları.. bir yığın örnek mesela Yusuf ve Züleyha..dahası.. aşk kalpte yaşanmalı, tende değil bu yüzden hiçbir aşk birlikteliği istemez..zaten vuslat olsa adı aşk olmaz.. Aşk kutsaldır.. bu yüzden nasıl bakıldığıyla alakalı..
tavsiyenize teşekkürler fakat biz zaten yeterince uzağız..mesafeler büyüdükçe aşkta büyür diye:)
Ama biz hep kahramanlaştırırız. Gözlerimizin retinalarına çerçevelenmiş resimlerle ya da işte o gözlükle başka ne yapılır ki? Yine çok güzeldi. Sevgiler