şiir ve açmaz düşler...
//Her şiir bir düşün uyanırken yaşama yansımasıdır.ya endişedir,ya da bir korkudur,kim bilir tanımını hiç bilmediğimiz geleceğe dair bir sevincin habercisidir.. //
I--- Her düşün paradoksunu kuruyorum sessizce beyaz bir perdede, Ve izlediğim her filmin karesine, bazen içim boşalarak bazen de yüzümde oluşan iki damla sevinç yumağıyla dalıp gidiyorum, Dalıp giderken ne hikmetse gerildiğim dakikalar çok fazla çünkü; Her giden dakika köz gibi ağırlaşır bedenimde Ve Her köz yüzüme ve gözlerime saklanır saklanırken buruşmuş yüzümün kalın çizgi hatlarının dolup taştığını ve kül gibi solduğunu hissediyorum. Tıpkı pandora/nın kutusu gibi derinliği bir bilmece ve bir o kadar anlam yüklü bir yanılsama oluşturur bedenim düşlerin etkisinde.. Aç açabilirsen, ve belki de tam çözdüm derken karşına çıkıyor kocaman bir açmaz içinde gerilim mi var yoksa özlem dolu sevinçlerimiz mi hangi düşle hangi rüya ile sürüklendiğini bilememek yolun hangi parametrelere çıkacağını tahmin bile edememek yazarken bile endişemi iki katına çıkarıveriyor. II----- Uçsuz bucaksız parametrelerin içinde küçük bir noktayım. Tıpkı gökyüzündeki küçük bir yıldız kadar kimsesiz ve öksüz Sessizce bekliyorum yorgun savaşçılar gibi yorgun bedenimle... ve Kendi çapımda anlamlar yüklüyorum yorulmuş bedenime Lakin teskin olmuyor cümlelerim.. Açık denizdeki korsan bir gemici kadar endişeleniyorum bütün bunların sonunda .. Hangi çatışma beni yok edecek Yada geleceğe dair hangi umutlu düş Beni bu açmazın içinde çıkaracak Doğrusu bilmiyorum… ve cümlenin sonuna konulan bir nokta kadar çaresizim. Usulca oturduğum yerden dua ediyorum Her şeyin rabbi olan yüce Allaha S en şüphesiz her şeyi bilen gören ve işitensin diyorum Senin göstereceğin yol benim için en hayırlı yoldur…. 17 mart 2013/kayıp bir kenten/ |