Mürşitlik kolay, kâmillik zordurŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Haramdır bize
Yediveren gibi, gönül toprağı, Nadasla herk etmek haramdır bize. Diken bilir ancak gülü yaprağı, Kokuyu terk etmek haramdır bize. Burada zulümdür bülbüle kafes, Şeyda âşıklarda bulunmaz heves, Ondanken onunla sayısız nefes, Sayıyla zikretmek haramdır bize. Cehennem narına korku güderek, Cennet yollarına, yanlış giderek, Seni beni ona ortak ederek, Her türlü şirk etmek haramdır bize. Elif, Lam, Mim diyor apaçık kitap, Maksadı ayandır, ehline hitap, Özüne dalarken düşsek de bitap, Zikirsiz fikretmek haramdır bize. Rıfk ile bineriz, nefis atına, Zahir kabuğundan, girer batına, Rahmandan dolanıp Hakkın Zat’ına, Ermeden şükretmek haramdır bize. Hiç ara vermeden savm-u salâtı, Tehire bırakmaz haccı zekâtı, Aşkı muhabbete gerek hacatı, İllaki terk etmek haramdır bize. Sözler yaralıdan çıktıysa yalan, Akdes’te arayıp, doğrudur bulan, Rabbimin emrinde mukaddes olan, Öz ruha hükmetmek haramdır bize. 08.03.2013…Mustafa Yaralı Bu şiir, bir önceki gün yazılan yukarıdaki şiire “benlik, ikilik, şirk kokuyor” diyen ve Kendini mürşidi (İnsanı) kâmil diye tanımlayan …..Zata ithaf edilerek yazılmıştır. Yaralı biz derse, şirk mi? efendim. Allah’ta biz diyor, Muhammed’de biz, Dedi mi ki? yoktur eşim menendim, Yanan yakılanla, mürekkep deniz, Oksijen, hidrojen, birleşince su, Celalin cemalin, kemalidir bu, Gerçektir evvelim, zahir batın Hu, Kelam Hak’tan amma, kalem bendeniz. Biz senden öğrendik eğriyi düzü, Yıllardır yakarak, kül ettin cüzü, Oysa abes görüp, ekşittin yüzü, Cemaat içinde, soldu bet beniz, İtham edilen kim, itham eden kim? Çokluğu tekliğe, cazip öz çekim, Tevhit camisinde, biz “bir” nitekim Dışlayan yüzünden, sızlıyor geniz. Mademki, sahabe yazmadı kitap, Kitapsız kelam et, düşmeden bitap, Mısri’den Yunus’tan, edersen hitap, Müsemma sormaz mı, esmalar neniz? Âdemden olmadır, haram dediysek, Nerede helali? Hep hak yediysek, Bu manadan bakıp, biz “biz” dediysek, Nerede foduluz, nerede keliz? Kaybı biliriz de, ispat istersin, İspat edemezsin, buna ne dersin? Rabbim cümlemize, bensiz bir versin, Belki sükût edip susar enemiz. Mademki kelamım, sözüm şeytani, Halinle belgele, Rahim, Rahmanı, Bunu gerektirir mürşit irfanı, Meğerki kör ise bizim sinemiz. İmalı tasarruf, sanki elinde, Öyleyse vur bizi, silah belinde, Her mızrap oynamaz, senin telinde, Şayet oynasaydı susar enemiz. Tenzih teşbih eder, tevhit yasası, Kimden zuhur eder, sözün hassası, Yaralıda yoktur, şirkin tasası, Ne kadar şendeyse, o kadar şeniz. 09.03.2013…Mustafa Yaralı |