Gülmek, sanki ufukta, yalandan bir serap
Dönmek, eski bir yola bakmak
Başka gözlüklerle hayata yeniden takılmak Kandırılmak ahmakların yazgısında Hakkını vermek başkasına, bile isteye Görmek Durduğun yerde bağırmak durmadan Anlatmak kuytu köşelerde Çözmek, sorgusuz düğümlerce Aralamak perdesini gizin Kanmak yalandan söylenenlere ve aşkın ipek tenli derisindeki gamzeye Gülmek dolu dolu Anmak eskide kalan yarin gülüşünü de Tanımak yeniden ve yeniden dünyayı Bulutsuz günlerde güneşi koklamak Yağmurda toprağı Ekmek için ayaklanmak topyekün Cihana yayılmak hep Uyanmak birdenbire, derin bir yanılgıdan Anlamak ve anlatmak sahtekar bedenleri Ruhları kopuk kopuk gezenleri Perdesinde kocaman yalandan bir film oynuyor gönüllerin sahnesinde Sevginin bekçileri yorgun Nöbetteler ahkamın kalesinde Deniz pul pul dökülüyor güneşten incelmiş tenlerinde Ufukta döne döne yükselen bir kasırga Geliyor üstlerine denizlerden Bakın masamavi gözlerine Alnında cam kesiği bir yara Sebebi, Kör gözlerin karşısında bir zaman parçalanmış kristalden bir ayna Yankının sesinde gizlenmiş bir cümlede Seni seviyorum diyen dudakların izi Ürkek dokunuşlar her daim en hassas kurşunu kalbin Ve en kısa sözde boğuluyor heves Ve en uzun gecede doğuyor yalnız kalmış burukluk Korkuyla yükselen her düşüncede geziniyor kaygının voltaları Bırak diyorum, Bırak! Gölgende saklanmayı Çık güne Doğur doğamayan bütünü Doldur tomar tomar sevgiyle gönlünü Ulu bir ağacın gölgesinde serinleyen iblisin ateşinde yanmak mı…. Yoksa şarap mahsenlerinde içip içip cennetteyim deyip sızmak mı... Bilemiyorum... Bilemiyorum, gönlüm mü alıp götürdü beni yoksa hırsım mı Doğduğum yerlerde artık bir garip ve gurbetteyim Şarkısız bir dize kadar yalnız her geçen gün Aşksız bir sevgiye dayanmışım Ağlamak gibi bile değil bu hayat Gülmek, sanki ufukta, yalandan bir serap Gel desem nerede Gör desem beni de Sev desem ölümüne Dur desem Aklıma Dur! |
güzel bir şiir daim saygılarımla.......