kış gümüş bir bakışömre bak akla zarar yaz ve yırt ceviz ağacından tabut gülden kabza tut karanlığa umut mu onu geç asıl sorguda cehennem zebanisi ışık mahkeme duvarı solgun şu beniz günaydın hakim ki en zaliminden beklerim gelmezsin halden bilmezsin gümüş bakışlı yar ayrı mı düştük kumsalda kış çıplak ayaklı çocuk deniz kendine çekilince sahilde martılar densiz birer ihtiyar artık kim tutsa ellerimden giderim feneri sönük deniz mi olur yaşsız göz tahtsız kral bahtsız keloğlan kimselere meyletme düşündür aşk gemini kendin batır kaptan şairlerin ülkesi olsa olsa kız kulesi ayrılık acıların adası ancak yılan çıkar uzak dur öfkeni bal yapandan soğuk parkanın yırtılan yanını sever yamasız gece yarasız dost beresiz baş hale bak kerkenez de bir kuş üstelik umduğundan çok bulduğunu yer yuva özlemi var amma yolcuda yoluna gerek bilmiyorsun bu dağın çiğdemleri sırdır kar kalkınca çiçek açmadan ölürler setreni topla güneş değmesin ayak ucuna biliyorsun eski solan baharın soğuk elleridir Aralık bak kendi çukurumda dönüp duruyorum yani yüzünde gümüşün ölümüne kış gülüşü parlak gerdan ak saç bil ki gülücük olsan nafile ayrıldık artık kelimeler topluyorum ardından |
atasözümü bu...:)