Kadınca HasbıhalPankart açtı çiçekler acının yaşmağında. Abaküsler saydırdı,boncuk boncuk doluya tutulan ekşi erik ağacına... Vahşi kuşun pençesi ağırdı dallarında, aynı ağacı paylaşanlar süt dişi çıkarıyordu daha. Biri vuruldu hepsi düştü, bakla ıslanmaz sözler çıktı gün ışığına... Mermerin damarına astı bohçacı kadın ne varsa, pıhtılaşmış anılar kan tükürdü veremli ağızdan. gecelerin ters dönen kılında,seruma bağlandı can çekişen kirli aşklar. Sevişlerin yolcusu şimdi acil koğuşta... Kaç metre koşmayı düşünüyordun mübarek kısır döngüler izin verir miydi maratonu tamamlamana? Etek altı kıyı arar iken, takıldın ekoseli taşlara. Dam’dan dam’a yüksek atlayan mart kedisine Aralığın kapısında ipi göğüslemek zordu tabii ki; Kazma kürek sapı sözlerle, pencere altında çok beklersin daha yeşil ışıklarda.. Bit pazarına nur yağdırmıyacak, çavdar karası dudakta kalsın saymasını unut dam’layan sözlerin... bırak köklerinde ağarsın, son yaprağı fesliğenin.. tırmandığın izleri ısırganlar dalar sonra. Mona Liza bile bir tek Leonardo’ya gülümser unutma... Ferda Özsoy |
Çok sevgilerimle efendim.Var olasınız...:)