Ilık esinti ve demirleylak serinliği başımda zonklamıyor bir çekiç sesi oysa duvarımın dibinde duta, bahçe gülüne yakın göz kıpmadan baktığım gün içinde belirler sağ olduğumuzu uzak tarlalardan, bahçelerden gelen esinti kara demirden, birleşen el gücünden daha mı güçlü eritir sınırlarımızı gelir, geçer köy üstünden, kent üstünden ayırt etmeden kimliğimizi ılık esinti ve demir öyle zıt mı evimizin önünde her ikisi kara demir, leylak, yeşil bir arada usta, çırak, bizler ve temmuz güneşi ramazan değil, içimizdeki açlık! duymayız hiç, susuz olduğumuzu sularken biber fidelerini az sonra kurutacağını bilerek güneşin demirci örsünden cılız çıkar sesimiz esinti sular bizi oruç değiliz hayata! eski şiirlerimden / Nazik Gülünay |
Kutlarim degerli yüregi