Yağmur Ağıdı
kahkahası nasılsa ortasından kesik
adımları her yöne yarım bakışları ancak kirpiklerinin ucuna kadar suçsuzluğuyla suçlu şarkısını bir kendi dinledi ve tek kendine söyledi eksik yaşadı uzun uzun kavşaksız bir kışta griyi kanıksayıp gitti (mi)... yokluğu öğrenemeden susuz ağlamaları rüyalarında sözsüz güz dedi kaldı vaz geçmedi değişik adları sevmedi adsız kaldı kaldırımların sahipsizliğini bir o sahiplendi kötü oldu kötüye kaskatı bir kalabalıkta tuttu yalnızlığa da darıldı gitti (mi)... coğrafyası yarınsızlığı kanıksamış ansızlıkla uğraşısı bitişsiz acıdan sızma gülüşünde kan süzme perişan ölüme yaşayarak kazandı hayatını yaşama ölerek ölümü de kaybetti handan hamamdan aman dilemedi yaman kayıplığın savaşçısı gitti (mi)... çocuk tutarsızlıklarda andı umudu masal kervancısı olmaya eskiden hevesli yağmur artıklarıyla yetinme aşıklısı boyuna hüzün yedekledi pazar sabahlarına uçsuz bucaksız bir ayrılığın en kısa ömürlüsü yalanın kıskandığı mutsuz ufku ona ufuksuz yabancı bir denizin ortasında bir tek gece yolcusu gitti (mi)... kağan işçen... |