Avuçlarım esaretini yitirmiş bir deli yangın bir deli fırtına gel gör içimi içim bir deli sel gelmeyince sen gecegüneşi giyinmiyor işte.
Nasırlaşan dudakların ki belasını okutmuş ezberlenen aşkların tesellisinde kaybettiğim ne varsa sen ona gelme de sonsuzluk de gidince sen çaresizliğin bile üstü açık kalıyor işte.
Suretim bir delinin hatıra defteri savur savurabildiğin sokakların arasına oyala beni sürükle peşin satan rüzgârların silsilesinde gidince sen adım bile ezberine tutulmuyor işte.
Benim yolum bir garip tren istasyonu ayrılan ellerin müptelâsı vedalaşan dudakların tavşan kanı tiryakisi dedim ya istersen sürükle beni gölgem yalnızlığımın ebedi aşkı git gidebildiğin kadar neredeysen oradayım işte.
Şimdi beş dakika bekle lütfen yeni bir günün ardına saklanan güneş kadar
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Lâ Ezberi şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Lâ Ezberi şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Avuçlarım esaretini yitirmiş bir deli yangın bir deli fırtına gel gör içimi içim bir deli sel gelmeyince sen gece güneşi giyinmiyor işte.
Nasırlaşan dudakların ki belasını okutmuş ezberlenen aşkların tesellisinde kaybettiğim ne varsa sen ona gelme de sonsuzluk de gidince sen çaresizliğin bile üstü açık kalıyor işte.
Suretim bir delinin hatıra defteri savur savurabildiğin sokakların arasına oyala beni sürükle peşin satan rüzgârların silsilesinde gidince sen adım bile ezberine tutulmuyor işte.
Benim yolum bir garip tren istasyonu ayrılan ellerin müptelâsı vedalaşan dudakların tavşan kanı tiryakisi dedim ya istersen sürükle beni gölgem yalnızlığımın ebedi aşkı git gidebildiğin kadar neredeysen oradayım işte.
Şimdi beş dakika bekle lütfen yeni bir günün ardına saklanan güneş kadar
.........................Yanaklarım’dan mavi gözyaşlarım oynaşsın. .........................Yürek çarpıntılarım dışarı çıkmaya çalışsın. .........................Bana bir masal anlat,içinde sen ve ben olsun ......................... Haydi bana bir masal anlat; Kırk gün kırk gece süren bir masal anlat,gülüm. ......Ben kendimi, senin hüzün dolu kollarına bırakayım, seni çevreleyemeyen duvarları ben örmeye çalışıyayım,haydi bana bir masal anlat,.....anlat,ki sen anlatırken,ben senin gözlerinde kaybolayım..uyuyor gibi yapayım,tekrar.. uyanayım,ama karşımda yine seni bulayım..Sana olan aşkım,sana bakarken bitermi .....sanarsın,yıllar ömrümden alsa,senden vazgeçermiyim,haydi bana bir masal anlat.. ......................... .........................Yanaklarım’dan mavi gözyaşlarım oynaşsın. .........................Yürek çarpıntılarım dışarı çıkmaya çalışsın. .........................Bana bir masal anlat,içinde sen ve ben olsun
Yoruma layık gördüğüm paylaşımın sahibini kutlarım.........................
Yorum: Bu güne kadar okuduğum en iyi Meryem Ateş şiiri desem yalan olmaz. Eleştiri: Şu şeyler yok mu şu şeyler "işte" ler, aynı benim şey demem gibi bir durum oluşturmuş. Çok gereksiz her bölüm sonuna ve aralarına işte sıkıştırmak. Tıkandığın yerlerde zorlayıp yazdığın bir kaç yer var oralarda direk göze batıyor. Mesela :vedalaşan dudakların tavşan kanı tiryakisi dedim ya istersen sürükle beni Birde "bir çocuğun annesine olan özlemini giderene kadar
ve mutlu biten aşkların hürriyetini yazacak kadar" bu kısım onca akışı durdurmuş, gelen güzel yapıdan ayrı kalmış Şiirce
Aslında yüceltmede denmez yermede, sadece yazılanın bende oluşturduğu duyguyu aktarmaya çalışıyorum kendimce. Senin yazdıkların bazen (hep derim) çok güzel duygular oluşturuyor bende o yazdıklarını o yüzden iyi diyorum bazıları ise yavan geliyor. Ya bak aklıma getirdin belki de ben insanlardan benim hoşuma gidecek şeyler yazmasını bekliyorum bak bu hata olabilir :) Beklesin bekleyen." bir çocuğun annesine olan özlemini giderene kadar" zaman gelecek bir gün bu şiiri okuyacaksın ve bu kısımı benim hissettiğim gibi yavan hissedeceksin.
kutlarım saygılarımla