Hikâye
Aslında ben sana hikâyemi hiç anlatmadım
Ta ki bugüne dek ... Çocuklara düşkündüm hep bilirsin Eksik kalan yanlarım gibiydiler İçimde ki yalnızlığı anlayan Dibe vurduğum vakitlerde beş kuruşluk çikolataya tav olan Ve olur olmaz haylazlıklarına gülmeyi bilen. Düşündün mü hiç bilmem en sevdiğim şehirdi adın Meskûn sokaklarına çiseleyen. Şehirdin işte, bazen kaybolduğum Zaman zaman terkedip giden. Ne severdim tren istasyonlarını Geliş gidiş yönlerinde bulurdum kendimi, biraz ağlamaklı. Ben büyütürdüm düşleri büyütmesine de Tek kalınmışlık tetiklemiyor hayalleri ne de olsa. Boğazımda yutkunamadığım bir acı Tetikliyor sigara dumanının tiryakiliğini. Oysa ellerin gibiydi sigara tiryakiliği de Örtüşmeyince avuçlarımla daha bir itiyorum kendimi uçurumlara. Ah benim bu düşgüzarlığım En pahalı cinayetleri işleyesimi getirirdi aklıma Ve dudak köşelerine yaptığım kaçamakları. Evet Fazla şiir biriktirmiyorum suretine Çünkü suretin büyük bir palavradan hallice. Sahi, hiç öfkeme tutulmuş muydu yüzün? Ve dudakların adımın yalancılığına kanmış mıydı? Yok be oğlum, Korkma! Adın sır gibi dudağımda, sırrımı sırdaşımla paylaştığım olmuştur evet O da çocuklarımdır. - Gülümse - |
tebrikler sade yalın ve güzel...