Silindi LâSana şiir yaptım Önce hiçliğimi sergiledim, utandı gece Sarıldı bir bebeğin emziğine Ömür bir nefes kadar alacaklı Ve aldı benden bütün borçlarını. Kabuk bağlamayan yaralarım var içli içli Sanki tuz öpse gözümden Taşacak bütün yaşanmışlıklar. Yeniden yazılabilir ihtimali olmalı insanın Umuda aç, karanlığı okşamalı avuçları nasırlaşmadan Bir çentik daha silerek günün gölgesinden Çınar kokusu sarmalı sırtını. Ve bir keşke daha dokunmadan dudak arasına Silinebilmeli gölgesine zerh düşen çığlıkların saçaklarında. Öyle ya Bir gece daha yaşlandık Ve çocukluğumuz sokak aralarında kayboldu sessizce Horoz şekerleri bile piyasadan kalktı Umudum bile alacaklı, mahalle bakkalımızın defterinden Söyleyecek yüzümde yok zaten. Kırık bir sandal kucaklamalı içimi Şu vakit hemde. Kayda değer tuzlu su öpmeli ayak tabanlarımı Ki tabanlarım yaşanmışlığın verdiği ağırlıkla hantal Mecâli yok adım atmaya Hayli ihtiyar, hayli enkaz birikintisi. Kırık ayna iki dudağım Öznesini yitirmiş adınla öptüm Koydum alnıma, onun da alacağı yok Kaldırdım sessizce tavan arasına. Şimdi dingin bir deniz içim Martısına ağlayan ekmekleri de öptüm Koydum alnıma. Ve bir gece daha sildim Silindi Lâ Kaldı gölgesi Onun da alacağı var yarınlarımdan. Oysa bende o’na bir can daha verecek Ne bir ihtimâl Ne de mecâl yok. Silindi şiir, kaldı gölgesi. Sessiz bir gemi Lâ. |
Doğum günüm şiirin tarihi.
Doğrusu bu denli uyum sağlayabilirdi benimle.
Okumadığıma hayıflanarak
ve şimdi okuyabildiğim için sevinerek.:) Çok iş yaptım, çok yorgunluğuma ver canım. Daha iyi bir yorum yapamadığıma üzülerek.
Çok sevgimle, kutlarım. Bayramını da kutlarım, en içten dileklerimle. Nicelerine inşallah Meryem, güzel Meryem... ♥