Merjemâ / SanrıYazgısı bir büyücünün elinde şekillenen kadın Baştan sona sanadır harf dökümü. Ruhunun çıplaklığı döverken rüzgârı Dudağımdan iki harf düştü Ah! Biliyorum Dokunsam yeniden dirilecek parmak uçlarımın sıcaklığında Lâkin Budala bir adamın yörüngesinde sessizliğim Ki ne zaman yüzümü ona dönsem Cellatlar intihar kusar bedenime Yıkılırım gecenin içine. Safran sarısı bir dünün titreyen dudaklarıyım Eteklerimde hayat Bir elimde cümbüş İblisler kollarımda kanat çırpıyor Ben gördüm Korktum Sığındım Sağırdım her şeye Bu yüzden sustum. Her satır boğazıma düğümlenirken Soytarısı hangi geçmişe sığınırdı diye düşünüp Döküldü dudağımdan sanrılar. Tırnaklarıma geçen bu et parçası Kokusu tanıdık H a t ı r l a d ı m. Kaç kez ölmüştüm yeni doğan bebeğin ağlamalarında Çan sesleri kulağımın zarını parçalarken Düşümden döşüme kaç ceset yığılmıştı Ö ğ r e n d i m. Oysa gün bana dar ve isli penceresinden gülmüştü Çingene bir büyücünün dudaklarından dökülen kehânet aşinaydı varlığıma. Gri bir eskizin isli yarınıyım kim bilir Her harfe varlığını kurban verebilirdim. Susmalarım hep bu yüzden Gizi dudaklarımın arasına sıkışmış bir hayat Mucizesi düşümde gebe Gömdüm geceye hiçliğimi. ... Var oluşum güneşin doğuşuna saklanan paslı bir dua’dır. |