8
Yorum
22
Beğeni
5,0
Puan
1566
Okunma
hepsi daha üç adım derken
yüzümde hayatın kefâret sancılı beş parmak izi
bir vakit turvakar saltolar atarken mâzi
şimdi kuytusunda yenilgi dehlizleri gizli...
benzetme lüksü kalmamış divit gibiyim
denizin ortasında hapis ada misâli
nasıl bir teyelse bu
ne yazsam sensin
ne yana baksam yok!
bilsem ki suflör kullanır tanrı
ya rüzgârsın diyeceğim ya su...
ne desem şimdi boş
ne desem hurâfe
ezbere yerleşmiş denklemler gibi bakıyorsun hâlâ
yeşiliyle kurumuş üzüm gözlerin
özlem desen koruk
şarap mahzen
ya serapsın bana kalsa
ya lâ-tahzen!
karmaşadır aslında hayat bazen
mutluluk dediğin biraz da kendini kandırma çıpası
gözlem bakmanın icrâsı
görmek gönül ricâsı
şarap mey, aşkın haram şırası
hoşlanmak sevilesi umut
sevmek ihtişâmın atası
hileli fârizalar kumpanyası belki de yaşam
bir adın anlamını kopçaladığımız şey, mânâ
sevda dediğin alacak hanendeki dâîmî borç
kapalı gözlerde bile fısfırıldak ayna oysa
ayrılık, tuval yapmak sessiz kapıları
sevmek dediğin y â r ’ ı ç ı p l a k yosma
köprüler diyorum meselâ, lâldir hepsi
tek bir adım atmazlar ne etsen
ne zamandır kapalı zulam kilitli
nicedir köleler saklıyorum koynumda gizli gizli
unutmak diyorum;
her şeyden sen üretme çiftliği
sana aşermiş şiirler yazmıyorum artık
anlayacağın
pundunu terketmiş râbıtalar mürekkebiyim
saymıyorum gayri
bir çuvaldız kaç iğne terkibine denktir
halüsine begonyalarla aldatıyorum seni
inandım artık
sen ziyneti cin astıran şuh yük
ben cinası bile fukara, eşkıya merkebi
hiç umursamıyorum artık
söndürmek çalışmakla yakın ilintiliymiş
biliyorum, kim yansa ben kibritim!
ToprağınSesi
.
5.0
100% (23)