öZ YaŞısen yağmura çıkmıştın ben göğün prizmasında yirmi milyonuncu damla bir rüyaya dalmıştın bedeninle başbaşa kaşın gözüne yakın alnında kırışıyordu avuntusuz mazi kilometrelerce uzaklıktaki acılara dolanıyordu aklın yürümekle dostluk kurulmayan yollar sana şüpheyle bakmıştı yasaklanmış kitaplardan koparılmış parçalı bulutlu gökkuşağı gibi kokuyordun gözlerin, sokakları itfaiyeyi aratacak kadar korkutmuştu gözlerin, mevsimlerin bir ateşle yanabilme ihtimali sana bir kez bakmıştım, bir kez kaç bininci damlaydım unuttum dünya küçücüktü, yüzün kocaman keder canımın telaşını bir görmeliydin şehrini kaplayacak kadar büyümek istedim çöl beni beklemesin çağırmasın hasretlik yeşillikler teninden nasıl uzak durabilir ki bu şaşkın su tam o an gökyüzüne kafanı kaldırdın, gülümsedin o an, tam işte o an bir inancı hatırladım yanağından öpebilmek için seni huzura kavuşan hüzne karışmak için adı aşk olan sırra son damla olarak kalmak için düşmeliydim yalnızlığına kaç asır geçti dünyayı temizleyen bir aşk yaşanmayalı ağlamayı giyindim saymaya başladım içimden... |
güzel şiir. saygılar.