Pembe Bir Tebessümdüm
ben ne güzel okurum yazamadığımda
şiirler gölgesini döndürür durur etrafımda diplerimde gizli bir masalı okur çocukluğum kurbağaya sorulmaz isim, prenstir adı teselli saatlerine saklamalı öpüşmeleri çırılçıplak bir şey için dursun ömür sonra son sürat, kelebeklensin zaman bir çift tarla kuşu geçti üstümden kanatlarında savrulan rüzgâr adımı sordu Nilgün diyorum gökteki tüm seslere mavi renge boyarım düş sokaklarımı karanlıkta bile parlasın güvercinler bulutların gözünde medcezirler deniz koksun şiirler şiir olsun saçlarım, kıskansın beni sarı bir ırmak ben yıldızları da severim, nerede fener karanlık kırların çalılıklarını reddediyor zihnim bilirim, kuraklığımızdan şikayetçi mevsimler ömrüm susamış bir şiirde yalın ayak koşan çaylak yüzüm cılız tebessüm, ellerim soğuk batan bir renge söz dolanıp nasılda geliyor durun, durun genzimi yakan ayrılık mısrasında bal köpüğü bir şarkı,akşam sefası bir mola bu gece ağlamasın papatyalar çığlıkları toplarım harflerden sonra, şafak gelir kimsesiz nar ağaçlarından ellerimi uzattığım güneşten biraz çocukluk kondururum yüzümün ortasına hasret bir türkü ağlamasın dudaklarımda sigara dumanıma toplanmış tüm dualarım apaçık aklanır asalet cinnetlerim tüm vapurları kaçırmış martı geçiverir balkonumdan gözleri İzmir gibi ıslak son mısrayı o söyler ’durma sev’ pişmeli ciğerim... |