İLLET
Çok hastayım anne,
Sana söylemiyorum üzülürsün diye… Öksürürken ciğerlerim kanıyor, Dudaklarım zehir tükürüyor…. Dökülen saçlarım, ellerini özledikçe, Taraklarımı kırıyorum… Her geçen gün eriyorum anne... Eriyorum... * Bazen çorba yapıp getiriyor komşular, İçemiyorum…. Pazar günlerini de sevmiyorum artık. Sürekli Doğan Bilge dinliyorum, Arada Eylül, Deniz,Zişan… İçinde hasret olan her şarkı beni anlatıyor sanki, Her acıklı şiirde ben oluyorum… Galiba ölüyorum.... * Çok kızıyordun ya hani bana… “Çara çaputa harcama paranı” diyordun… Şimdi tüm aylığım, ilaçlara, doktorlara gidiyor… Yine de iyileşemiyorum anne.. Galiba ölüyorum... Sen olsaydın, en azından soba yanardı evde… Ocakta aşım kaynardı… Sen olsaydın, seni koklardım… Boğazımdaki antibiyotik kokusundan bıktım anne… Bıktım… * Hafize Teyzem var arka sokakta, Saolsun çok iyi bakıyor bana. Ama o da umreye gidecek Şubat ayına. O gidince daha zor gelecek yalnızlık. En çok da gece çöküyor boğazıma hastalık. Nefes alamaz hale gelince, Kan ter içinde atıyorum kendimi balkona, Herkes uyurken, ben hıçkırıklarımı gömüyorum gurbetin koynuna. * Çok hastayım anne, Gel ne olur… Ben çağırmadan çıkıver gel…. İyiymişim gibi davranıyorum arkadaşlara. Hep gülümsüyorum, zorla da olsa… Her gün eti puf alıyorum bakkaldan, Tükenen ömrüme takvim de olsa… Salıncaklara, çizgi filmlerden bahsediyorum; Haydi,Şeker Kız,Lulu falan… Başım dönene kadar sallanıyorum; Başım dönüyor anne, Ferim sönüyor… * Çok hastayım, Daha bir alıngan oldum bu yüzden, Daha bir duygusal… Belli etmesem de kalabalıkta, Yalnız kalınca, gömülüyorum gözyaşlarıma… Yasımı tutmaya başladı bile kumsal... Sandallar da bir garip masal. Emaneti ne zaman teslim ederim ,Allah bilir ama, Şiir de yazamıyorum kundaklanan yıllarıma… Kaleme dokununca, bir şeyler saplanıyor beynim kıvrımlarına. Kafamın içinde bir yerde bir dert var, biliyorum… Bir yerinde,dev bir ayna… * Yolladığın seccade iyi geliyor annem, Beş bin defa huzur getiriyor. Sonra, iğne oyalı pembe yazma… Pembenin her tonunu yakıştırırdın ya hani bana, Mukadderat, karayı sardı alın yazıma. * Çok hastayım anne, Sana söylemiyorum, üzülürsün diye. Azraili mi beklemeliyim, Yoksa şifa mı dilemeliyim bilmiyorum. Doktorlar verem diyor; Bense aşk… Bir türlü kabullenemiyorum. Bir türlü iyileşemiyorum... |
Ama nice evlatlar var bu duyguları gerçek anlamda yaşayan fakat bu kadar başarılı aktarmak da şairin işi
Yüreğinize kaleminize kuvvet saygımla.