Ak Şamdan
Saçak altlarında
Kuytusunda zamanın İlk öpüşmelere benzeyen Kekremsi bir yangı İşten eve dönebilmek gibi, Çorakta su bulabilmeleri gibi kuşların Gökyüzüyle toprağın arasında Öylece Bütün sanrılardan kurtulup, Gerçek bir yüze değmek Köylü kızların yemenilerine işlenmek Kilim kilim dokunmak Trenlerle vagonlarla Göç etmek iç iklimlere Hanidir söyleyeceğim, dilim varmıyor Şuramda Boğazımda bir yumrusun Ne yutkunabiliyorum seni, Ne yudumlamaya mecalim var İnce bir hastalık gibi Sarmaladın benliğimi Paydos etti fabrikalar Şimdi koşuşmaya başlar sigaracı kızlar Overlokçular Perdeleri sıyırmalıyım Oturup penceremin önüne, İzlemeliyim bu geçit resmini Son mektubunda yorgunum demişsin Ağlamaklıyım azıcık Avucumdaki çizgiler Dönme dolaplara benziyor Yine aynı hikaye Anladım iflah olmaz bu susuş Sırada hangi acı var Hangi kahır kan tükürtecek bana Kör bir gölge iniyor üstüme Mumları yakmalıyım Fikrime sessiz Derin ve isimsiz İnce bir gül düşecek az sonra Ellerimde gül yangınları Göz bebeklerimde Göz bebeklerimde eski bir tılsım Ekmek gibi helalsin oysa sen Su gibi gerekli Fakat uzaksın da güneş kadar Titremesi gibi dalın rüzgarda, Ürpertiler içindeyim Ne vakit düşünsem seni, Yahut girsen düşüme usulca Böyle oluyorum ben Çekinme Tutma sözcüklerini savur Zehirli kahkahalarından bir ikisini daha İliştiriver Hala mı diye başla Hala mı Hala evet Hala sızlıyorum Eksik bırakılmış Olamamış Bitememiş Başlayamamış Hepsinden bir kucak Bir öbek yalnızlık hayat dediğin Korkma Pencerelirini taşlayamayacak kadar büyüdüm Senden sonra bir yanım Hep çocuk kaldıysa da... |
Anlamlı güzel bir şiir elinize sağlık.