târifi câiz imkansızlıkları taşlamaksa vaat ilistirde kalanlardadır hep kabahat nümayiş gölgeli, yürekli adımlar kalabalığıysa, yürümek biri taş atmaktan beslenir öldürmek niyetli biri anlatmak gayeli yaşatmak prömiyeri.
şâirler yalancılara en iyi örnektir denir ya yalandır! yazmak, içinin -yürek yangınını örtmek değil /siyah-kül/ bilakis avucundakileri kürekle gömmektir... /beyaz-kireç/ işte siyahbeyaz var olduğundan beri kalemle kireç kardeştir!
bilerek duvara kafa atmak gibidir şiir yazmak tıpkı, hoşça kal ’kendine iyi bak’ derken bile ama ’en sevdiğin şalın hâlâ bende’ diye gülümseyebilen!
sizi bilmem de ben şiir demiyorum karaladıklarıma bakıyorum hep aynı sekronsuz surat umudu zampara çocuk oyunu gibi ya da sadece falı için alınmış jiklet ister çiğne, ister kaldır at.
yelkovanı sünnet edeceksin derdi ustam unutmak istediğin zaman anlamazdım o vakit hatırladığını unutmayacaksın unuttuğunu hatırlamayacak seveceksen zaman duracak aklın akrep gibi dolanıp dolanıp nerde olduğunu şaşacak
ne zaman takvimler sığmıyor belleğine işte o zaman dilin merhem olacak benliğine karartınca gözlerini dolacak beyaz...
yaz derdi, yaz kış üzeri zemheri fark etmez lâkin yazdıkların imgesel bir gök gürlemesi olacak kızdıkların don vurmuş turfanda bir şeye benzettin benzettin kalemin kıçı kuruyana kadar oku yedin demektir kalemin tükenmesini beklerse kelamlar!
>abes>ateş>kıvılcım>şiir ...
bir gün derdi bir gün, oturacak yüreğine o akik armağan parıltılı olacak o zamanlar mizan gün gelecek seyrelecek solacak zaman dik duracaksın her dâim sözünde gün gelecek eğilecek salkım söğüt önünde ulu çam bir bakmışsın bir yanını tekmeliyor rüzgâr bir yanında çekemeyenler var
bir bakmışsın aydınlık bir lamba gibi taç bir evin başına atacaksın bir gün kendini bir gözden içeri mutlaka öğreneceksin zamanla bazen en hafif yel bile kalleştir en kalın camlara o bile hep aynı yerden vurmaz belki arada gerilip kırılacaksın dar pervazlara belki düşeceksin mendebur bir marangoza budayacak kabuklarını dallarını çiviler çakacak belki kalbine kesip doğrayacak işe yaramaz şekilde halka halka
ama hayat bu bir bakmışsın dâimi süs oluvermişsin bir aşka ya bir kere ama pir gibi seveceksin enine boyuna küçük kareli büyük not defteri gibi bir gören bir daha bakacak ya da ısınma zincirine yeni bir halka olacaksın bir kerelik yakacak!
şâir olacaksan işte mermerden sert olacaksın mıknatısdan çekici harbe gider gibi donanımlı ama ıhlamur içmiş kadife gibi sır emici ne kadınlığın derinliğine sığınacaksın ne herifliğin kılığına ram erkek değil adam olacaksın, adam ve hiç unutmayacaksın
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
M/adam Sözü şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
M/adam Sözü şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
önce şunu söyleyim bu şiire kadar arapça farsça sözlükle idare ettik yunanca nerden çıktı ama onu da buldum ve hatta abarttım kendime sözlük oluşturuyorum :-) ve şiiriniz demiş ki "’erkekler söz verir, adamlar/kadınlar tutar’!" ve ben sustum sağlıkla kalın...saygımla
ama ’’en sevdiğin şalın hâlâ bende’’ diye gülümseyebilen!
burayı okurken de bir platformda izlediğim bir video aklıma geldi ayrılan iki sevgilinin birbirlerine video yoluyla açtıkları savaş kaleminiz elem yazmasın selam ile
bu şiire kadar arapça farsça sözlükle idare ettik
yunanca nerden çıktı ama onu da buldum ve hatta abarttım kendime sözlük oluşturuyorum :-)
ve şiiriniz demiş ki
"’erkekler söz verir, adamlar/kadınlar tutar’!"
ve ben sustum
sağlıkla kalın...saygımla