Yağmur Emekçisiağustostu unutulmuştum anımsanmak için sevince kırılgan bir güle gömüldüm... şehirlere olduğu gibi şehirler de küser hayırsız denizler kışkırtır yalnızlığımı yakalandığım son yalnızlığımdan kaçınca sensizliğim ilk kez öldüm... soğudum her adımda sana yaklaştığım sanrısından aramızdaki tesadüfsüzlüğün mat renginde şiirle çıkmıyor günün acısı ağzımdaki zehir gibi bu belirsizlikle fazla şansım yok birgün çocukluğumdan kalma siyah noktacıkları uzak ağaçlar da gidecek... yapraklara fazla gelen yağmur almadı içimde katılaşan öfkesini bu iç kanatıcı öyküsüzlüğün göğe bir bakmakla bile yitiyor hevesi uçarı sevda kuşlarımın oysa emekçisiyim çetelesini tutmanın seslenişini kaçıran huysuz yağmurların çığlığıma yatkın rüzgarın konusuyduk hıçkırığımla tanış ikindinin bahanesi yetişemedik yetişmeye... izleği saçlarından mevsim geçişlerinde ömrümün sonu gelmiş gibi oluyor aldırmıyorum içimdeki yatalaklığına umarsız gidiş albümlerinin canevimde güneşe meydan okuyan sisin ortasında yokluğunla başbaşa adını arıyorum bu sonsuzluğun uğursuzum kirpiklerine tın değil şiirim biliyorum... söze ses gerekti sese can cana ten gerekti tene sen gerektin... ... şiirim kalbimin atışı kalbimin atışı şarkım şarkım sen ama sen...sen değilsin... kağan işçen... |