E'ye Dair-tek inkarı suretinin tırnak diplerimden körermiş afyon hüzmesi gözlerime uzanan kül kalıntıları. sesimde duman sarısı bir kış ikindisi senin gördüğüm yerlerinin allak bullak sanıcısı ve bu gidişle rutine binecek Allah’ım sabah ezanı sonrasında adını zikredemediğim bir ölünün selası- dedi şeyhim. sesimin sesinden peydahladığı sözcüklerden paslandı kulaklarım . omuz omuza verdi bir iskemlenin komşuluğunda bekaretini kaybeden yalnızlığım. aynı camda tüttürdüğümüz sigara dumanının sarhoşluğunda aklım hala avuçlarının sıcaklığında yüreğim senle bir asansor kabini yalnızlığında leyla’nın kendi kör güzelliğine saplandı göğüsümü delip geçen çöl çiçeği ben gördüm diye ve sen de korkma diye tüm bu tüyü bitmemiş dualar. ölümümü arz ettim seccademin deminde. ayağım ıslak saçlarında kaydı yüzümü yüzüne çevirip o akşam üstü -saçları çiğlenmiş ütopyanın en kuytusunda en az bir tütün sarmak kadar sıcak soba kenarında ve aldanmak düşlerdeki o safcacık umuda- yan yana yürümek bile keyflendirdi Ben çoktan sustum solak notaların bittiği o dramda göğüslerin anlattı bana şanslı kuzgunları. bir kadın çıplak yalnızlığıma gülüp kendimde dile geldi. yirmibeş/onikibinoniki |
bir iskemlenin komşuluğunda
bekaretini kaybeden yalnızlığım.
aynı camda tüttürdüğümüz
sigara dumanının sarhoşluğunda
aklım hala avuçlarının sıcaklığında
yüreğim senle bir asansor kabini yalnızlığında. mükemmel çok anlamlı sözler bunlar