Feryad-ı Susuş
Siz çoğunuz hepiniz,
Eksik bir yanınız yokken eksik kalmadınız mı hiç? İnsan yokluğu denk midir hayatın gedikliğine Nefesi ölüm kokarken çocukların Kim bağırır aşk diye,sevda diye... Kesilmişken parmağın eşit değildir hiç bir acıya Orda bir yetim anne diye bağırır, Sen sızlanırsın küçücük bir yaraya? Hiç bir zaman on oyuncak tek oyuncaktan daha değerli değildir... Siz çoğunuz hepiniz Evlerinizde perdesiz pencereden güneşi görürsünüz, Burda her gün gece, Dönelim muhabbete dersin sokak kıyamet, Gözlerinde esir düşmüş kelimeler... Tanıyamazsın ne eşin ne dostun, Sonra kan alır bedenlerin yerini tek tek... Korkarım,elinde sarılmış bebeğine uyuyan çocuktan Ağlarsa yıkılır Dünya’m İğne ucu değdiğinde patlayan balon? Bu manasız irkilme neyin nesi? Kahkahayı bilmeyen yüzler varsa şayet; Gülmek haram mıdır? Dağılırsa karanlık,çatlarsa kalbin duvarları Yıkılırsa o aşılmaz farklar, Dersin ki hepimiz aynı çocuk... Gerçekten beklediğinde gelecek olan vardır, Umut peşindir... Fakat öyle bekleyişler vardır ki göz bilir görmeyeceğini, Kalp inanmaz... Tutan nedir seni şu köşelerde? Ölüm boğazında düğüm değil midir? Yavru bir kuşa sızlanır için, Gözyaşın vicdanından değil midir? Çığlıklar atar biri ’ben açım’ Duyan insan değil midir? Biz hepimiz Gökyüzü kadar yeteriz Dünya’ya Fakat bu çakma susuşlar? Kaşlarımda nedeni büyük bir çatış/ma Diyorum korkuyor çocuk... Çünkü her son bir çatış/.. |