1
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
259
Okunma
bir gecede kaz ayakları oluşmuştu göz çevremde
içimdeki çocuk ihtiyarlamıştı
yazılar nurunu çekmişti kara kaplı defterden
ışıklar sönüktü.
bulamazdım benzerini artık bu evrende
sesi içimi ısıtmaz telkini kalbimi yumuşatmazdı
hani kimse onun gibi olamazdı
kimsesizliğime böyle içten sarılmazdı.
Yokuş yukarı sırtımda yüklerle tırmanıyorum
tütün kokuyorum, sen kokuyorum
dünü arıyor, bugünü kucaklıyor yarını özlüyorum.
iplerimi oracığa bırakıveriyorum.
Sen al diye..
Yüzün soğuk ve boğuk sesinle
- bana kahve ısmarladığın o hayali
gül yapraklarıyla örtüyorum.
Ah oracıkta tazecik kalsın diye ömür boyu
suya koyup köklensin diye umut ediyorum.
rüyaların nasıl kabusa dönüştüğünü
sana dönük penceremden izliyorum.
Deste deste bırakmıştın tebessümleri önüme
sadakatim kırk yerinden yara aldı şimdi
basarak ayak uçlarına gidişin sessizce
geçen zamana da kırgınım şimdi
yolu bana gösterdin meşakkati var idi
elin elimde kalsa aşılıp biterdi
bir yarada sen açtın kavgalı hayatıma
hiç olup başlamaz kendime bilenmezdim
çok şeye sırt döner gelmeden de giderdim...
24 Şubat
Bitenlere...
5.0
100% (5)