Hesaplaşmalar
bir gecede kaz ayakları oluşmuştu göz çevremde
içimdeki çocuk ihtiyarlamıştı yazılar nurunu çekmişti kara kaplı defterden ışıklar sönüktü. bulamazdım benzerini artık bu evrende sesi içimi ısıtmaz telkini kalbimi yumuşatmazdı hani kimse onun gibi olamazdı kimsesizliğime böyle içten sarılmazdı. Yokuş yukarı sırtımda yüklerle tırmanıyorum tütün kokuyorum, sen kokuyorum dünü arıyor, bugünü kucaklıyor yarını özlüyorum. iplerimi oracığa bırakıveriyorum. Sen al diye.. Yüzün soğuk ve boğuk sesinle - bana kahve ısmarladığın o hayali gül yapraklarıyla örtüyorum. Ah oracıkta tazecik kalsın diye ömür boyu suya koyup köklensin diye umut ediyorum. rüyaların nasıl kabusa dönüştüğünü sana dönük penceremden izliyorum. Deste deste bırakmıştın tebessümleri önüme sadakatim kırk yerinden yara aldı şimdi basarak ayak uçlarına gidişin sessizce geçen zamana da kırgınım şimdi yolu bana gösterdin meşakkati var idi elin elimde kalsa aşılıp biterdi bir yarada sen açtın kavgalı hayatıma hiç olup başlamaz kendime bilenmezdim çok şeye sırt döner gelmeden de giderdim... 24 Şubat Bitenlere... |
gidenler yüreğimizde kocaman bir
yitikliktir.Zamanın ruhuna aykırı ,
bilincimizin an'ına mahpus ...
Tebrik ederim değerli şair.
Alev-i hüzün tarafından 2/24/2023 9:58:39 AM zamanında düzenlenmiştir.