Hiç
Çöplük
Unutkanlık kağıdına sarılmıyor mu bazı şeyler Elimde kalanlar ve diğerleri Işığına düştük mü umudun Aklımızın köşesinden dahi geçmez oluyor bazı şeyler Sonra geçmiş denilen o çöplüğü Her gece aksatmadan kurcalıyorsun... Başımızın üstünde irice bir boşluk Öyle sahiplenmiş ki o boşluğu bazı şeyler Başımın üstünde yeri var diyorsun Yetişmeden tebessümüne ağlamaz sanıyorsun Bir bakıyorsun bitmiş en güzel şeyler Hep ağlanılacaklar sana kalmış hep yaralar sende Zamanın öteki adı varsay pişmanlık... Şiir Yokuşa sürüyorsun sevdiğim tüm renkleri Cesaretim hırpalıyor bedenimi Çatmış kaşlarını olması gereken bazı şeyler Açık kapı bulamadan kendimize Yalvarıyoruz tanımadığımız kaderimize Perdeyi çektiler mi gözlerimize Üçüne beşine bakmıyorlar atıyorlar önüne yalanı Hep bilmek istediklerini duymak istediklerini Hep istediklerini alıyorlar senden... Biliyormuş gibi yapıyorsun kendini Kendini sakladığın yerde bulamıyorsun Gün geliyor göz yumarak atlattığın her şeyi Gözlerini açarak karşılıyorsun... Yarın Kırdığın kalemin ucunu tekrar yontuyorsun Ama yontulmuyor düne ait bazı şeyler Betimledikçe bir hasreti şeffaflaşıyor Şeffaflaşıyor bu açık renkli karanlık Kırsan saatleri ne geçecek eline Döksen dilini konuştuğunla kalacaksın Zaman sağır Zaman bugünlerin sağır evladı ... Benim Gitmeden gidişlerim gelmeden gelişlerim Gönlünü bırakmadan bir kenara Umursamıyor seni bazı şeyler Hiçliğin bir yakasına tutturmuşlar seni Yok mu o bazı şeyler Kesiyor sesini... Yanlış Bütün doğrularımızı süpürüyorsa bazı şeyler Çokta mühim değildir şu an ne yaptığım Sen bu satırı yanlış yazdım diye Diğer tüm satırları unutuyorsan Yanlış Benim Hiç’e lafım yok Ki var ki bir şey hiç’ten adı hiç Leke sürülmemiş tek bir kelime yok Bu havaya yağmur yakışır Gözlerimden bahsetmeyeceğim Ama her gün belli saatlerde hatırlanır bazı şeyler Sen ’şiir’ olur çıkarsın Öteki ’çöplük’ten çıkar Hiç’e demeyeceklerim bu kadar..! |