Şarap Şişesine Not Bırakan Mantar
Şarap Şişesine Not Bırakan Mantar
hiç unutamam nasıl da damlar azizelerin bekâreti bozuk gözleri! geceme istilâ eder kötü bakışlı melekler sakatlanmıştır kanatları ve sanık sandıkları… susun! uçuşumun gövdesinde parlar durur dünya gülüşünle hız kazanır kendi eksenini arar kim daha önce atlarsa anlar üç’ü çağ atladığımda anlamıştım yo ve büy gürültüsünü duyarak içimde. acı, en büyük gemidir bilmek gerek binmek gerek rüzgârına kadınların nereye eserse değil, nereden eserse anlamlıdır kurtulmam böyle başladı kendi öğütlerimden öpütlerin tümü fecî korkuları ve koku koktukları… eş! kendine yabancı tohum buğday ve başak tarlaları bir dikilmiş öğle sarışınlığı annemin avcunu bana getirmez… hiç köle edinmemiş asırların sergisinde kafa tutar aşk savımları katledilir dimağ, kuytu ve kuyu taş atılır içime giyeceğim şey bundan yoktur! haydi elini uzat tanrım; el sıkışalım! topallaşıp denk düşelim anlaşalım! uzun dudaklı köpekler yordamıyla aslanlar, ıslak ağaçlar ve kökler duyumuyla oradayım bu kez sen inan bana insânların arşlarını karşıla isteklerini ver, yeter ki insânlığını geri bahşet! sözümona, onlara… Payanda |