Bin kere kuruyup ölmek ve sarıyı bölmek ortadan ikiye Un ufak yalnızlığa yaprak döken sonbaharda Vurgun yemiş akşamların şarkılarında Tüm melodileri kulaklarının içinde hapsederken
Yağmurundaki şehirlerde yıkamak tüm ruhları Suskun mezarlığın tenha yollarındaki ateş böcekleriyle bakışarak Tüm sokak lambalarının solgun IŞIKlarına inat Kayan tüm yıldızları saklamak istercesine gölgelere sarılmak…
Uzayan gemilerin içindeki isyan çığlığı Ve kanadı kırık martılar düşerken bir bir denize Geceyi kanatan tek şeydi köpüklerden çıkan beyaz
Serkeş akşamların şarkıcıları söylerken şarkılarını Suskunluğun kraliyet elçisiydi birkaç dakika sonra düşecek kelebekler Esmer türküler yetimliğini korurken radyolardan Yollar kadar uzuyordu söylenmemiş sözler…
Boşaltılan evlere ve terkindeki ülkelere bırakılıyor kalanları Parkasız bir zamanımda yağarken kar omuzlarıma Saymıyordum saçlarıma iz bırakmış zamanı Ve daha dün göçüp giden turnaların geçişlerini
Sığındığım gri bulutların gölgesi kapatırken pencereleri Birkaç kelime daha savurdum yanımdan uçan kuşlarla Yağmur döverken kaldırımın taş kısımlarını Islaktı yer, gök toprak kokusunu sinesinde saklıyordu
Kerpiç evli duvarların içinde gaz lambalarından kalan sis Toprak hanelerde yatan insanların masumiyeti Telli duvaklı gönderilen mektupların sıcaklığı satır satırdı Hançer saplanmış aşklar derinden işlerken iklimlere
Kar dökümüne kalıyordu hep iz bırakan hatıralar Çığırtmacı kırlangıçlar giderken buralardan Tavana saplanmış yuvaları kaldı bir de kanatlarındaki siyah Karşı dağlara yağarken bir beyaz
Taklacı güvercinler çekildi çökmeden önce gece İsyan çığlığı atarken bir serçenin yüreği, Gece kadar karanlıktı yarım kalmış kelimeler Toprak üşürken ılık bir havada yağıyordu kar
Bir sevdanın ardından birikirken şiirler Mektuplar yarım kalmışlığıyla pulsuz kalıyordu tüm zarflarda Ya da ben sevmesini bilmiyorum sebepsiz yakarken bu kenti Külüm kalsın istiyordum giderken buralardan… Bir de sana gizliden yazdığım saman kağıdındaki mektuplar….
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
GİDİŞLER ... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
GİDİŞLER ... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Sığındığım gri bulutların gölgesi kapatırken pencereleri Birkaç kelime daha savurdum yanımdan uçan kuşlarla Yağmur döverken kaldırımın taş kısımlarını Islaktı yer, gök toprak kokusunu sinesinde saklıyordu
Kerpiç evli duvarların içinde gaz lambalarından kalan sis Toprak hanelerde yatan insanların masumiyeti Telli duvaklı gönderilen mektupların sıcaklığı satır satırdı Hançer saplanmış aşklar derinden işlerken iklimlere TEBRIKLER SIIR TADINDA BIR SIIRDI KUTLARIM SAYGILAR...
Bir sevdanın ardından birikirken şiirler Mektuplar yarım kalmışlığıyla pulsuz kalıyordu tüm zarflarda Ya da ben sevmesini bilmiyorum sebepsiz yakarken bu kenti Külüm kalsın istiyordum giderken buralardan… Bir de sana gizliden yazdığım saman kağıdındaki mektuplar….
dinmesin gönül sesin hep söylesin oğul güzeldi dizelerin saygımlasın herdaim
vayyyyy vayyyyyy kimleri görüyorum hicranlı gecelerin hülyalı sabahları...bilki muhteşem olan tek şey yüreğindir, bilesin.... Sonsuz teşekkürlerimle en derin saygı sevgi ve selamlarımla...
Teşekkler şiir dostu. Evet gidişler klasakta gitsekte hep üstümüzde kalıyor götrüremediklerimiz... Duanızı eksik etmeyin....Sonsuz saygı ve selamlarımla...
o yağmurlar bütün kirli ruhlarıda yıkasaydı keşke...sadece sevda sinmiş yüreklere yağmasaydı...caddelerden akıp gitseydi mazgallara o kirli sular....yürekleri buz bağlamış yosun kokan ciğerleriyle nefesleri hırıltılı gülüşleriyle hançer sokan sırtını dönmeye gelmeyenlerede yağsaydı...biraz vicdan körüklenseydi sol yanlarına...hai biraz üflemeyle ateşin canlanması gibi alev alsaydı insanlıktan yoksun benlikleri...
can şiirle fazla alakalı değil ama yağmur deyince söyletti işte bunları bana..belki de kalbim öfke bağlı mayalarına kötülük işlemişlere...belki de ben zamana ayak uyduramıyorum bilmiyorum zamanın her neresinde kaldıysam artık keşke çok daha gerisinde kalsaydım mağara insanları bile modern devrin insanından çok daha duygusal ve güzeldi..taş devri kırsalında kalsaydık hepimiz dünya modernleştikçe robotlaşıyor insan....herşey mekanik duygusuz sevgisiz gereksiz...öyle işte..ne bilim....
Yüreğinden olduğu gibi çıkan bu içten sözlerini duymak ve okumak ne güzeldi.Keşke bir pembe hakkım daha olsaydı hiç düşünmeden bu yüzel yorumu boyardım. Bu çok güzel şiir gibi yorumun için sana ne kadar teşekkür etsem azdır. Diğer konuya gelince evet haklısın çağ atladıkça insanlığımız hep tökezleyiy yerlere yıkılıyor.Mayası sağlam insanlar azalıyor.Keşke olmasa böyle.İnsanlar hep o eskiler gibi sevgi ve saygılarını ve içtenliğini korusa...
Tekrardan teşekkür ederim Külündeki kedilerin en güzeli.... Sonsuz sevgi ve selamlarımla...
yüreği burcu burcu şiir kokulu ablam benim... Seni düşündürecek kadar yazabilmişsem ne mutlu bana... seni çok ama çok seviyorum.... Öptü o güzel ellerinden bu kardeşin... Sonsuz saygılarımla binlerce selam olsun sana...Can Ablam benim....