belli adın kayıp günlerden
bir kadın sevmişti herkes
bir adamı da bir adam bir adamı da sevmişti bir kadın hariç az şekerli bir kahve tadında gökyüzü kadar güzelim edası her şey her şey işte o an başladı on dördünde tuza pusu kurmuş bir ay yeşerdi çölün ortasında harici ve dahili ne varsa içinde büyüdüm içimde mi büyüttüm belki bir sonbahar kesiti kadar rengi neydi hatırlıyor muyum çok fazla değil kesik kesik çizgilerle örtünmüştü rüzgar biraz pahalı gülüyordu o sıra belki gülmeseydi avucuma sığardı yüzündeki geçmiş ama ne kadar küçüktü soluğu burada değildi kendisi kadar aslında hatırlamak böyle bir duygu iken yazı kaybederek üşümeliydim olmadı derlerdi hadi yeniden bir kadın hariç... Merve Taşçı |