uğultu
dökülüyorum sokaklara
bir nehir gibi uzanıp kollarına yerleşiyorum eskişehir ankara hattının bazen bir trenden fazlasına ihtiyacım oluyor tutunuyorum kirpiklerine burası ayrı bir rüzgar oluşturuyor burası cennet, burayı da geçelim ve ekvatoru geçelim hep elbette geçelim yüzünden o mavinin kinini güdelim bir parça bir parça olsun sevelim şu kötülüğü siyahı çek ellerinden şarkılardan kadın ağızlarını çek koyu bir gölgedir öpüşmemiz birbirine yalvaran kuşlarla ve hiç aşık olmayan bir ses beni öp çünkü hiç sevmedim seni (istasyonda) üstelik adın kahve kadar güzel oysa öpmedim kaşlarının arasından ve ankaraya sor aşkı sana denizi anlatsın (bana makinist yalnızlığını) Merve Taşçı |