zırhın altındaki rakam
"beni mısralarımdan tanırdın
mutlaka kanardı ağzım" yorulurdu sızlaması yamulmanın kenarlarından boynumun bir nehir akardı ve nehre akarsu demek zarif adamları cehenneme yollamaktı tren garlarının beyaz mermerlerine sürünmüş müstehcen ayrılık dönüp ikinci kez bakmanın ağrısıydı bacaklarına değiyordu gün bir kedinin sırtında aldım bacaklarıma döktüm döktüm bacaklarıma alnını göğün tanrım sekizinci kat atlamak için bir bebek sesidir mutlaka kanardı ağzım mutlaka atlarsam arkamda hiç yanmayacak bir dünya bırakmanın akçesi düşerdi trafiğin tam orta yerine bir kuş pislerdi bir kuş pisleseydi bir kul öpseydi atlardın sen de tanrım mutlaka. güne hınçla başlamanın şakaklarıma diktiği asker affedilir bir şey değil bu bir şey değil kanıma ince ince dokunmuş mezarlığa karşı perde asmanın uğultusu kalçalarıma dokunan sağlam bir çift el kim kurtaracak ağırlığını akşamüstünün mutlaka atlardın şu ölüler mutlaka atlardı buruşuk bir kağıda tutunup yazmanın eğri bir sandalye bacağıyım tanrım mutlaka atlardın Merve Taşçı |
Gönlüne, ömrüne sağlık.
Kutluyorum beğeniyle tüm yürekten...
............................. Saygı ve Selamlar...