şahane bir güzkendine dönüktü yolun çiçekler böcekler kendi yolunda aşmak için engelleri şaha kalkardı atlar hızlanırdı köpekler, nazlı kediler kim bilirdi kimin yolunu çiğniyor geçiyor sınırını görürdün bir gölgeydi yüzüm, ellerim güneşte bir karaltı buluttan yağardı ıslanırdı insan yüzleri yüzün biraz bendim biraz başkaları çarlarını çelerlerdi çenelerinin altına kime atarlardı adımlarını çocuklar koşardı önlerinden,arkalarından kimi yakalardı kadınların elleri her zaman toydu bakışları yakalandığında erkek gözlere tökezlerlerdi yağmurla aralarına çekilen perdeye anlatılan masal değildi yaşanılan gerçek kalın bir camın,duvarların,kapının arkasındaydı hır gürüyle gerçek yaşam bir gül gönderirdi biri bazen değeri bilinmezdi süpürür giderdi geçmiş zaman izleri kim girerdi kendinden içeri şahane bir güz kalırdı arkamızda yerde ezik kuru yapraklar ve ağaçta sallanan dirençli bir kaç yaprak |
yerde ezik kuru yapraklar
ve ağaçta sallanan
dirençli bir kaç yaprak
yukarıdaki dizeye takıldım en çok.
ki bu da çok şeydir kankim.
yine çok güzel-miş:)