Tek başına gidilen bir yolculuğun ortasında ayağın takılıp da tökezlediğinde küfredemiyorsan, kendi karanlığından korkuyorsundur. Yolculuğunun en yorgun yerindesin. Tutmak istemiyorum ellerinden. Gece yolculuğu kendi tercihindi, güneşi aydınlatamam. Karanlık gizlesin seni, izlerini yağmur, Kaç, kaça bildiğin kadar! Nereye kadar kaçarsın?…
Bence, Aklını başına devşir ve özgürce küfret, hazır böylesine meçhulken…
Avuçlarda bereketlenen, uçsuz bucaksız gelincik tarlalarına, korkmadan bakamadılar, rengi karanlık gözlükleriyle, cesaretleri bir nebze kırıldı. Bir nebze daha sen gelince kırılacak…
Ortaçağın karanlığı puslu Puslu havalardan hep ürpermişimdir.
Altı satırlık aydınlığın koynuna Kendini savur hiç düşünmeden Gör, bak, aklın ve bilimin dengeleyiciliğinde dengeni kuracaksın…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Davet şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Davet şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Resimdeki tel örgü çok şey anlatmakta Yeryüzündeki hurafeler tel tel döküldüğünde karanlıklar aydınlığa çıkar dilerim Tel örgünün düğümleri de kuşları çağrıştırır Dolayısıyla her türlü baskıyı, bağnazlığı aşmanın yolunu gösterir gibidir inceden İşte bu ince ip ucunu yakalayıp düğümü çözmek için aklı kullanmak şart
Görünen o ki, yine aramızdasın manen hocam Allah rahmet eylesin; ailenin, sevdiklerinin ve seni sevenlerin başı sağ olsun...
Gönülden çağlayıp gelen duygu seli hiç engel tanımamış.Davetini yapmış.Sıra davete layıkıyla icabette.Harikasın bir başkasın arkadaşım. Kutlarım.Mersinden selamlar.
Gecenin sessizliğine beklerim seni. Yıldızlardan başka bir şey yok Issızlık sığmaz ara sokaklara Bir devriye arabasındaki polislere görünmeden Siyah tepelere giderek Kibirle bakarız şehrin ışıklarına Belki birkaç ampul patlatırız Koca bir şehirde her hanede bir öykü var Sözcükler var kapı önlerinde, kullanılmış, Sözcükler var naftalinli çeyiz sandıklarında İstersen her birini kullanırım, sana anlatırım öyküleri. İstersen sen koyarsın her öykünün ismini. Sessiz bir gemi beklemekte limanda Gel Ay yükselecek az sonra Birkaç yıldız sönecek Gel ki, ıssızlık doğursun seni…
Gelirsen Seninle Heyecanlanan İçi içine sığmayan Koca bebeğin Gülecek Korkarak tükettiği zamana inat… Gel ki, bize ait öyküyü yazmak için fırsatımız olsun…
Çok güzeldi severek haz alarak okudum, yüreğine kalemine sağlık üstadım, Yürek sesin hiç susmasın Saygılar selamlar.................
Dostum, her dizesi hayattı, gerçekti, aşktı, yürek şiiriydi kısacası.Gözümle değil yüreğimle okuduğum bu mısraları ruhum ayakta alkışladı ve iki yeri beni uçurdu resmen...
Altı satırlık aydınlığın koynuna Kendini savur hiç düşünmeden Gör, bak, aklın ve bilimin dengeleyiciliğinde dengeni kuracaksın…
VE
Gel Ay yükselecek az sonra Birkaç yıldız sönecek Gel ki, ıssızlık doğursun seni…
Çenem iyice düşmeden, yüreğine sağlık ve teşekkür ederim böyle dizeler okuttuğun için.
nerede bu güzel kalem dedim...torun bakıyor dediler çok şükür vakit bulabilmiş....benim yazdığım torun bakma cezasını oku halin orada yazdığım gibidir...özletme kendini güzel kalem güzel insan saygılarımla
Yeryüzündeki hurafeler tel tel döküldüğünde karanlıklar aydınlığa çıkar dilerim
Tel örgünün düğümleri de kuşları çağrıştırır
Dolayısıyla her türlü baskıyı, bağnazlığı aşmanın yolunu gösterir gibidir inceden
İşte bu ince ip ucunu yakalayıp düğümü çözmek için aklı kullanmak şart
Görünen o ki, yine aramızdasın manen hocam
Allah rahmet eylesin; ailenin, sevdiklerinin ve seni sevenlerin başı sağ olsun...