Kara YazıŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Her dert bir avuç alıyor ömürden... Damla damla erir yürek zamansız vuran acılardan...
Toprak kokusundan doğan tüm acıları
Serpiştirmiş kader ömrün üzerine Savruldukça yarınların karanlık kuytusuna Heybesi ağır, yaşamın yükü altında ezilir can Tüm renkleri unuturken gözler Karanlık düşlere düşer doğmadan gün Sırılsıklam gözlerimin kana bulanmasıydı Hoyratça akan yaşların yolunda beliren Her hıçkırık ta biraz daha azalırken ümitler Kimliğini arar oldu, eksik günler Salınırken türküler, ağıtlar dilimde Sancıları sardıkça özlemin Yetimliği öğrenir oldu, boş kalan yanıma sığınan yüreğim Söylenmez olur içi kemiren dertler Ateş düşmüş bağrımı, yakar kavurur Çaresiz kalmış koynumda ki sızıdan kan damlar Gece gündüz ardı ardına yol alırken sıralı Sabrı yok çekilen hasretin Hangi devayı bu yaraya sarmalı Bilinmez ki Ceylan gözlümden ayrı, kaç kapı aralanır ? Ey ömre bereket alın yazısı Temize çek ömrümün geri kalanını El çek artık benden kara yazı Bunca yükü taşımaz bu beden Bir ben miyim gözüne değen s.c |