Dağ deviren hasretlerin un ufak hatıraları yuvarlanır Taranır ortalık yağmurun topraktaki kokusuyla Buram buram tenin kokarken yürek evimde çatlar çatılar Kırılırken tüm gönül pencereleri Kuraklığın hüküm sürdüğü ayrılıklarda sel akar pencerelerden Yüz görümlüğü olur eskiden çekilmiş çekingen resimler
Delik deşik edilmiş bulutlardan düşerken ellerin Ne de güzeldi parmak uçlarındaki sıcaklığın Eski sevişmelerin tortulu terleri beyazda örselenirken Dalgalandı yine çarşafındaki deniz martıların masumluğunda Derin bir mavinin dalgalarında çarparken yürek kıyılara
**
Tanrılardan ateş çalınmış bir sahil yandı Tüm melekler gönülden vurulurken Tüm gemiler sustu öldürülen martıların sinesinden Kelebeklerde dünden öldürüldü kanatlarının ortasından kırılarak Her kayan yıldız kurşun saçımı yosunları vurdu önce Ve yakamoz düştüğünde denizde ayine çekildi deniz feneriyle
Her yer karardı işte sen giderken buralardan Topal kalmış yengeçler de kaldı bu kumsal ortasında Islanırken kum saatleri derinden bir mevsim sarı kanadı birden Bir yağmur kirpikten düştü bakarken dışarıdaki sağanağa
Bir yaprak düştü bir saniye saatlerden Üşürken gazeller ortalıkta bende oradaydım Fitili düşmüş bir gaz lambası söndüğünde İkimiz birden kör olmuştuk kararırken ortalık Her şey karanlıktı kömür gibi dumanı çıkarken bacalardan Yandık üşüdük ve özledik ayrılmasak bilmeyecektik bunları…
Ve de eski sevişmelerin izindeki ten kokusundaki terin tenimize yapıştığını...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ŞİİR-94 şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ŞİİR-94 şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Her zamanki gibi yetkin kalemin var olsun
Sevgilerimle kardeşim