UYKUM TUTMADI YAV ARMUT AYVA HESİNİ SAYDIM AMA UYUYAMADIM BEN :-)
UYKUSUZ SOĞUK YALNIZLIK...
Dış kapının eşiğinde çırılçıplak kalır bir yalnızlık Kar dökümüne ramak kalan kasımların sorgusunda Yaprak döken mevsimler de sevilir Sarı renkli resimlerde sevişirken iki kişilik sevmeler
Daha dündü bu gün gibi dokunurken saçların ellerime Rüzgar gibi geçti her şey savrulurken ahşap masadaki mektuplar Vurdu yine saat on ikiye sokarken akrep ortasından Kırıldı camlar açıldı pencereler dolarken odalara gazeller Buğulandı göz ve gecesiyah zeytin kadar yeterince karaydı
Alıp başını gidenler çoktan gitmişti gri şehirlerden Titrek olan sokak lambalarına kalmıştı eskiden atılmış adımlar Ve kaldırımlar alabildiğince eskilerdeki gibi zaten masumdular Çiviyle çakılmışken taşlara unutulmayan hatıralar
Sırtı küfeli uykuların ağırlığına inattı göz kapakları Terk edilmiş kasabaların sadeliğini izlerken uzaktan Soğuk düştü öncesinde, sonrasında kelebek ölüleri Yitip giderken derinlerdeki bir sevda Yağmur düştü bulutların üstüne Hem de toprak kokusuyla….sen giderken benden….
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ŞİİR-90 şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ŞİİR-90 şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Dış kapının eşiğinde çırılçıplak kalır bir yalnızlık Kar dökümüne ramak kalan kasımların sorgusunda Yaprak döken mevsimler de sevilir Sarı renkli resimlerde sevişirken iki kişilik sevmeler
Daha dündü bu gün gibi dokunurken saçların ellerime Rüzgar gibi geçti her şey savrulurken ahşap masadaki mektuplar Vurdu yine saat on ikiye sokarken akrep ortasından Kırıldı camlar açıldı pencereler dolarken odalara gazeller Buğulandı göz ve gece siyah zeytin kadar yeterince karaydı
Alıp başını gidenler çoktan gitmişti gri şehirlerden Titrek olan sokak lambalarına kalmıştı eskiden atılmış adımlar Ve kaldırımlar alabildiğince eskilerdeki gibi zaten masumdular Çiviyle çakılmışken taşlara unutulmayan hatıralar
Sırtı küfeli uykuların ağırlığına inattı göz kapakları Terk edilmiş kasabaların sadeliğini izlerken uzaktan Soğuk düştü öncesinde, sonrasında kelebek ölüleri Yitip giderken derinlerdeki bir sevda Yağmur düştü bulutların üstüne Hem de toprak kokusuyla….sen giderken benden….
Beğeni ile okudum, kaleminize yüreğinize sağlık haz aldım hocam, Yürek sesiniz hiç susmasın, Saygılar selamlar
Alıp başını gidenler çoktan gitmişti gri şehirlerden Titrek olan sokak lambalarına kalmıştı eskiden atılmış adımlar Ve kaldırımlar alabildiğince eskilerdeki gibi zaten masumdular Çiviyle çakılmışken taşlara unutulmayan hatıralar
Gri sokakla alip basini gitti Ya bir caresiz sevenler Sadece ayakabi tonunda renk degisen cadelere Hala yaziyoduk kirmizi kiramitle Sevdamizi Papatya falina baglardik o dusleri Ki bir umut Icinde Yasatirdiz az da olsa o cocuklukta kalar saf berak dusleri Ayrilik soyle ne yapmaliyim artik sana gonlune kursun sıksam ne fayda Sisler dustu arik sim siyah saclarima Ve iste imzalandi yar yoklugunda Ayaz gozlu geceler bir sairim olumu Daha....Ayse Hasan Kuzum Ben
Giden gitmişti kalanlar ne halde be şairim.. Yazmış şiir ahvalinide hüzne boğmuş okuyucunun yüreğini.. Giden gitsin demek geldi içimden çift kişilik yalnızlıklardan sa tek kişilik sevmeler dahada makbul diyerek.. İki kişilik sevmeler varmı dersiniz kaçan kovalanıyor sevilen kendini birşey sanıyor ve olan sevene oluyor.. Herşeye rağmen yinede sevmek güzel be şair diyorum yaşansada acıları yüreğin var olduğunu gösteriyor.. Uykusuz geceler zorlasada insanı hele birde ertesi gün çalışmak zorundaysan.. Doksana gelmiş bu ara şiir.. yürek sesinizi yürekten kutlarım değerli şair saygım sevgim ve selamlarımla... Seven yüreğine selam olsun diyerek...
Dış kapının eşiğinde çırılçıplak kalır bir yalnızlık Kar dökümüne ramak kalan kasımların sorgusunda Yaprak döken mevsimler de sevilir Sarı renkli resimlerde sevişirken iki kişilik sevmeler
Dış kapının eşiğinde çırılçıplak kalır bir yalnızlık
Kar dökümüne ramak kalan kasımların sorgusunda
Yaprak döken mevsimler de sevilir
Sarı renkli resimlerde sevişirken iki kişilik sevmeler
Daha dündü bu gün gibi dokunurken saçların ellerime
Rüzgar gibi geçti her şey savrulurken ahşap masadaki mektuplar
Vurdu yine saat on ikiye sokarken akrep ortasından
Kırıldı camlar açıldı pencereler dolarken odalara gazeller
Buğulandı göz ve gece siyah zeytin kadar yeterince karaydı
Alıp başını gidenler çoktan gitmişti gri şehirlerden
Titrek olan sokak lambalarına kalmıştı eskiden atılmış adımlar
Ve kaldırımlar alabildiğince eskilerdeki gibi zaten masumdular
Çiviyle çakılmışken taşlara unutulmayan hatıralar
Sırtı küfeli uykuların ağırlığına inattı göz kapakları
Terk edilmiş kasabaların sadeliğini izlerken uzaktan
Soğuk düştü öncesinde, sonrasında kelebek ölüleri
Yitip giderken derinlerdeki bir sevda
Yağmur düştü bulutların üstüne
Hem de toprak kokusuyla….sen giderken benden….
Beğeni ile okudum, kaleminize yüreğinize sağlık haz aldım hocam,
Yürek sesiniz hiç susmasın,
Saygılar selamlar