SON DURAK
SON DURAK
Az önce bir turnanın kanadına dokundu! Sandı ki uçacaktır onun ile birlikte! Az sonra minareden salâsı mı okundu? Kendi adı mı vardı dinlediği kimlikte? Birileri diyordu “Mevtanın adını yaz Hazırla yolculuğa, ak pak eyle yıkayıp Giydir son elbiseyi, gül suyu da dök biraz Bir de Fatiha oku kula sevaptır sayıp” Başka bir ses deyince “Götürelim yerine Kokmasın, çürümesin!" Düğümlendi sinesi Bu ben değilimdir diyecekti birine Gel gör ki nasıl desin? Kilitlenmiş çenesi! Anlayınca, yolculuk son denen başlangıca Hayalinde canlandı işlediği günahlar Alıcı kuşlar kondu fikrindeki ardıca Şakıyarak dediler “Fayda etmez eyvahlar” Dedi “Ah! Hayatımın tekrarı olsa keşke Yaptığımı yapmasam, yapmadığımı yapsam Ve uymayıp nefsime, bakmasam aşka meşke Yalnızca iman edip Allah yoluna sapsam” Fakat iş işten geçmiş, dost elinde kürekler Atılan topraklarla gerçeklere büründü Baktı tüm gözler yaşlı, kahrediyor yürekler Dedi “Hepsi faydasız, yolun sonu göründü!” Ve cemaat dağıldı kul kaldı bir başına Evi eşi çocuğu el salladı uzaktan Toprak yumuşamadı acıyıp gözyaşına Anladı ki dönüş yok, indiği son duraktan Şiir elbet tahmini, doğruyu Allah bilir Şairin anlattığı, ölüm muhakkak vardır! Der ki “ Kul düşünürse, ne artar, ne eksilir? Ve neler, kul olanın ahretine tek kârdır? 27 EYLÜL 2012 PERŞEMBE İHSAN TURHAN |
saygılarımla