-Cezayir sokağı-
Ben dilsiz bir cezayir sokağıyım yar
Herkez çiğneyip geçiyor sırtımı Dişlerini sıkıyor harflerim Canım acımıyor dersem yalan söylerim Yalnız senin çiğnediğin yerde morartı var Gözlerine sakladığım bir şehirdi bütün bu kalabalıklar Tenha bir köprü olmalıydı oysa kaşlarının arasında Ve ben bir ucundan diğer ucuna geçene kadar Beklemeliydi zaman Yağmamalıydı yağmurlar Bir martının elveda deyişi çınlıyor kulaklarımda Sokakta simit satan çocuklar Sahici bir düş arıyorum odamın duvarlarında Boğuk bir rüzgar sesine karışıyor panjurlar Yalnızlıktan ölmek üzere olan bir balkonda Çamaşır ipine asılmış İntihar ediyor umutlar Yine bir hayal işte ve yine şanzalizede Yürüyor birbirinden habersiz iki gölge Birbirine gül veren gölgeler görüyorum yar Adamlar sigara izmaritlerini öldürüyor Hüzün doğuruyor kadınlar Ben hep aynı yerde o sahipsiz rıhtımda bekliyorum Sen gelmiyorsun diye surat asıyor yıldızlar Az sonra bir azrail itebilir beni denize Yüzme bilmiyorum haberin olsun Yüzme bilmiyor yakomozlar Biliyorum şimdi gitmeliyim paltomu asıp saçlarına Daha fazla dillendirmenin anlamı yok acizliğimi Kar yağmayacak bu senede ıstrancaya Isıtmayacak tenini hiç bir şiir ve hiç bir şehir Buz tutacak yine kalbin İsmim asılı kalacak dudaklarında |
Beğendim.