YALAN MI ÜSTADIM?
Doğan görünümlü şahin var edip
Aslını bozmayı severiz üstat Yıkmaya güdümlü hain yar edip Onu meydanlarda överiz üstat Verdiğimiz sözü çabuk unutup Eğriyi doğruyu kendine yontup Sarımsağı sapı narhta bir tutup Havanın içinde döveriz üstat Canımız yanmazsa hak hukuk demez Fakat sorulunca hiç haram yemez Hiç birimiz asla yalan söylemez! Kendimizden afif sağarız üstat Kim ki bizim kadar hâkim bilime? Çuval elimizde döner kilime Yalansa ustura vur şu dilime! Üst üste icatlar yığarız üstat Kötülük denince bizden uzaktır Eren yanımızda hâşâ çıraktır Kar ne ki? Alnımız kardan da aktır! Şeytanı taşlayıp kovarız üstat Fakat deprem yıkar evi ocağı Deriz “Günahkârlık suçun kucağı” Masumu keser mi Hakk’ın bıçağı? Demeyip, masumu boğarız üstat “Yüzde bilmem kaçı” dedi ya şair Devamı şu olsa “Hepsi cevahir!” Derdik ki “Söylenen hiç şartsız zahir!” Bizler akıl akıl yağarız üstat Çanağı kırsak da suçlu kerpiçtir Çivimiz kör değil, suçlu çekiçtir Hele ki kızarsak, el âlem hiçtir! Her alna karışla değeriz üstat Yani sözün özü, yıkılmayız biz Eğriyi çıkarla düz kılmayız biz Her şeyimiz tamdır sıkılmayız biz Hakk’a boynumuzu eğeriz üstat “Boyun eğmek yeter, dahası fazla Çok konuşma İhsan hadi sen gazla” Dedim ben kendime, hem de mecazla Her gün güneş gibi doğarız üstat! 22 EYLÜL 2012 İHSAN TURHAN |
Kutlarım
Yüreğinin sesi daim olsun dilerim